Examples of using "выиграете" in a sentence and their turkish translations:
kaybetmen garantidir.
Senin kazanacağını umuyorum!
Muhtemelen kazanacaksınız.
Çünkü kazanmayı beklemiyordun.
Yarış senin kazanabileceğini sanmıyordum.
Muhtemelen kazanmayacaksın.
- Tom kazanacağını düşünüyordu.
- Tom senin kazanacağını düşündü.
Piyango bileti almak kazanmanı garantilemez
Hatırlayalım, piyango kazanmak istiyor ama bunu beklemiyordun.
Umarım kazanırsın.
Sen kazanmayacaksın.
Bugün kazanacaksın.
Tom bana kazanacağını söyledi.
Tom senin kazanamayacağını söyledi.
Kazanamayacağınızı biliyordum.
Tom bana senin kazanamayacağını söyledi.
Asla kazanmayacaksın.
Sanırım kazanacaksın.
Sen kazanmayacaksın.
Senin kazanacağına inanıyorum.
Eğer loto oyununu kazanırsan parayla ne yapacaksın?
Tom, kazanacağınızı ümit ediyor.
Senin kazanacağını düşünmüyorum.
Onu yapmaktan bir şey kazanmayacaksın.
- Tom'a kazanacağını söyledim.
- Tom'a senin kazanacağını söyledim.
- Kazanıp kazanmamanın bir önemi yok.
- Kazanıp kazanmaman bir şey fark etmiyor.