Examples of using "зрения" in a sentence and their turkish translations:
Onun yerine...
Trafik kazası, genç adamı görme yeteneğinden mahrum etti.
Herkesin kendi bakış açısı vardır.
Tom'un bakış açısını anladım.
İş perspektifinden bakarsak
tam olarak göremiyordu.
Kaza onu görme yeteneğinden mahrum bıraktı.
Havuçlar gözlerin için iyidir.
Bu benim bakış açım.
Bu geçerli bir bakış açısıdır.
Küçük ada göründü.
Bakış açınızı anlayabiliyorum.
görme yetimi kaybetmenin 10'uncu yıldönümünde tamamladım.
Onlar benim bakış açımı onayladılar.
- Bakış açın biraz demode.
- Olaya yaklaşımın sanki biraz modası geçmiş gibi.
Bir çocukluk hastalığı onu kör bıraktı.
O bakış açısını açıkladı.
Farklı bakış noktalarımız var.
O çok iyimser bir görüş.
Bakış açın çok iyimser.
Bu sadece benim bakış açım.
Önemli olarak TSSB bakış açısından bakarsak
Tamamen ekonomik bir bakış açısından bakarsak
İlki aktif olarak farklı bakış açıları aramaktır.
...Meksika uzun dilli yarasası çiçeklerin yerini tespit eder.
Gemi çok geçmeden gözden kayboldu.
Uçak biraz sonra görüş mesafesinden çıktı.
Fikrimi değiştirmek için çok geç mi?
O fiziksel olarak imkansızdır.
Onun bakış açısından o haklı.
Tom Mary'nin bakış açısını anlamadı.
Bunu onların bakış açısından görmeye çalışın.
Görüşüne tamamen katılıyorum.
Bu orijinal bir düşünce.
Senin fikrin onunkinden nasıl farklılık gösteriyor?
ve evrimsel açıdan çok işe yaradı.
Demek istediğimi vurgulamak için ne yaptığımı herkes görebiliyor mu?
bu gösteride, tüm görüş seviyelerinden insanları alıp
ve bu bölüm en net görüş keskinliğine sahip.
Bu yalnızca finansal açı.
Bu durumda, fikrimi değiştireceğim.
O kâr açısından her şeyi düşünür.
Hiç kimse görünürde değil.
Bakış açına hepimiz ilgi duyardık.
Sağlıklı bir insanın bakış açısından bu bir absürdlüktür.
O, Kate'in bakış açısına göre çok çalışıyor.
yaptığınız çalışmaya okuyucunun bakış açısıyla bakmanız lazım.
Ben aynı fikirde değilim.
Bakış açını anlıyorum, fakat aynı fikirde değilim.
Ve gördüğünüz gibi, önemli bir noktaya temas ediyormuşum,
Bu gerçekten korkutucu bir eğitim anıydı.
Ben senin düşünceni anlıyorum, ama yine de katılmıyorum.
Alıcının bakış açısından, bu CD çalarların fiyatları çok yüksek.
Pratik bir bakış açısından bakılırsa, onun planında bir sürü eksiklik var.
Kuzey Amerikalılar cinsel ahlak açısından Avrupalılardan daha tutucudur.
O benim bakış açımı destekleyen bir konuşma yaptı.
İstatistiklere göre uçakla gitmek, arabayla gitmekten çok daha güvenlidir.
Optik yanılsama ikinci nesnenin, ilkinden daha büyük görünmesini sağlar.
yürüyüş platformunda yer alan konular beni temsil etmiyordu
genede bilimsel olarak konuşuyorum bakınız dünyamız düzdür
- Az görmenin bazı avantajları vardır; örneğin, o hayal gücünü geliştirir.
- Görme bozukluklarının hayal gücünü geliştirme gibi bazı iyi tarafları da vardır.
O bana fikrimi değiştirtti.
Beyaz bir tekne görünmeye başladı.
Papazın vaazları seni sıkabilir fakat onlar ahlaken iyi örnektir.
Sosyal ve ekonomik olarak da doğru olan bu.
Kıyafet konusunda ise Osmanlı döneminde biraz farklılık gösteriyor bölgelere göre
Opsiyonlar insandan insana değişir.
Hayatımın Saeb'le tanıştığım güne dek dilsel bir anlamı yoktu.
Ölüm sadece bir ufuktur. Ve bir ufuk sadece görüş alanımızın sınırıdır.
Fikrimi değiştirmeyeceğim.
İstatistiksel olarak konuşursak bir uçakla uçmak bir arabayla seyahat etmekten çok daha güvenlidir.
Bu süre zarfında... ...hayvanlar âlemindeki en karmaşık görme yetisini geliştirdi.
dev dalga ile tsunami arasındaki teknik olarak farklılıklara bir de şu açıdan bakalım
yapı ve mimari itibariyle çok da Hristiyan dininin yapısına benzemiyor
Doku kültürü bakış açısından, bu deney için çevre daha katı bir şekilde tanımlanmış olmalıdır.
Ölüm sadece bir ufuktur ve bir ufuk bizim görüş limitimiz hariç hiçbir şeydir.
Gramer olarak doğru ama anadil olarak konuşanlar böyle bir şey söylemezler.
Tom bir trafik kazasında gözlerinden birinde görme yeteneğini kaybetti.
O, para açısından her şeyi düşünüyor.
Bence, Avustralya dünyadaki en iyi ülkelerden biridir.
O, para açısından her şeyi düşünüyor.
Onların fikirlerinin her biri hem iyi noktalara hem de kötü noktalara sahiptir.
Soruna farklı bir bakış açısından bakalım.
Diğer insanlar tarafından nefret edilmekten korktuğunu söylüyorsun fakat bizzat senin de hoşlanmadığın bazı insanlar vardır, değil mi? Rakamsal olarak konuşursak, senin hoşlanmadığın ve senden hoşlanmayan eşit sayıda insan vardır. Birisiyle ilgili nefretinden vazgeçsen, başka biri de senden nefret etmekten vazgeçecektir demiyorum; bu sadece sen birinden nefret edersen, o zaman başka biri de senden nefret eder gerçeğini değiştiremezsin anlamına gelir. Sadece vazgeçip ve o gerçeği kabul edersen hayat çok daha kolay olacaktır.