Examples of using "борьбу" in a sentence and their turkish translations:
Biz mücadeleye devam etmeliyiz.
ve Napolyon'u savaşmaya çağırdı.
Kız kardeşin, TV'de sumo güreşi izlemeyi seviyor.
Bu sefer aynı mücadeleyi çalınmasında gösteriyor
O eserlerin Türkiye'ye getirilmesinde büyük mücadele veren Uşak Müze Müdürü
Çay salonuna girdiğimde televizyonda güreş maçı izleyen iki genç adam buldum.