Examples of using "краже" in a sentence and their turkish translations:
Tom hırsızlıkla suçlandı.
O, çalmaktan suçludur.
Tom çalmakla suçlu.
Soygundan Tom sorumlu tutuldu.
Tom soygunu itiraf etti.
Tom bir mücevher hırsızlığıyla suçlanıyor.
Tom hemen hırsızlığı bildirdi.
Onlar onu çalarken yakaladılar.
Polis onu hırsızlıkla suçladı.
O elma çalarken yakalandı.
O, mücevherleri çaldığını itiraf etti.
O hırsızlıkla suçlandı.
Tom bisiklet çaldığını itiraf etti.
O, altını çaldığını itiraf etti.
Tom elmaları çalarken yakalandı.
- Bir hırsızlığı rapor etmek istiyorum.
- Bir hırsızı ihbar etmek istiyorum.
Onlar onu bisikleti çalmakla suçladılar.
- Parayı çaldığını inkar etti.
- Parayı çaldığını reddetti.
Bir hırsızlığı nasıl rapor ederim?
O, dinozor kemiklerini çalmakla suçlandı.
O onları elmaları çalarken yakaladı.
Hırsızı polise bildirdin mi?
Hayatımdan çaldığın 7 dakika haram olsun
Mary parayı çaldığını inkar etti.
Tom yazar kasadan para çalmakla suçlandı.
O, onu arabasını çalmakla suçladı.
Tom Mary'yi yazar kasadan para çalarken yakaladı.
Tom soygun hakkında bir şey bilmediğini söyledi.
Para çalmakla suçlandı.
Tom parayı çaldığını itiraf etti.
- Tom, Mary'yi çalmakla suçladı.
- Tom, Mary'yi hırsızlıkla suçladı.
Tom Mary'ye soygundan bahsetti.
Bu sefer aynı mücadeleyi çalınmasında gösteriyor
Parayı çaldığımı itiraf ettim.
Sen onu bisikleti çalmakla suçladın.
Marie onu bisiklet çalmakla suçladı.
Onlar onu bisikleti çalmakla suçladı.
Biz onu bisikleti çalmakla suçladık.
O onu bisikleti çalmakla suçladı.
Onu bisikletimi çalmakla suçladım.
O onu bisikleti çalmakla suçladı.
Onlar onu bisikleti çalmakla suçladı.
Biz onu bisiklet çalmakla suçladık.
Ben onu bisikleti çalmakla suçladım.
Tom onu bisikleti çalmakla suçladı.