Examples of using "Редкое" in a sentence and their turkish translations:
HIBM çok nadir.
- Tom'un nadir görülen bir hastalığı var.
- Tom'un ender bir hastalığı var.
Fakat sessizlik, bugünlerde oldukça nadir bir şey
Donan yağmur oldukça nadir bir meteorolojik olaydır.
Sana çok nadir bulunan bir şey vermek istiyorum.
Bu, nadiren görülür ve daha önce hiç su altında filme alınmamıştır.
Ülkemizde ismim çok nadirdir.