Examples of using "стране" in a sentence and their turkish translations:
Ülkenin yardımına ihtiyacı var.
Ülkemin bana ihtiyacı var.
Hangi ülkede doğdun?
Ülkenizde iklim nasıl?
O, ülkeyi dolaştı.
Tom ülkesine sadıktır.
Ülkedeki değişimler kaçınılmazdır.
Mary ülkesine sadıktır.
Tom ülke dışında.
Bu ülkenin ona ihtiyacı var.
O, ülkemizde iyi tanınmıştır.
Benim ülkemdeki gelenekler farklıdır.
- Ülkende insanlar çay içer mi?
- Ülkende çay içilir mi?
Ülkende pirinç yer misiniz?
Ülkenizi tanımak istiyorum.
Futbol bu ülkede bir din gibidir.
- Ülkende bir hayvanat bahçesini ziyaret ettin mi?
- Ülkenizdeki bir hayvanat bahçesini ziyaret ettiniz mi?
ülkenin dört bir yanında protestolar patlak verdi.
Nüfusu Almanya...
- O ülke ılıman bir iklime sahiptir.
- O ülkenin ılıman bir iklimi vardır.
Bu ülkenin yeni bir başkana ihtiyacı var.
Kurak bir ülkede yaşıyor.
Ülkedeki en düşük oran.
"Sonra ülke geneline yayıldı."
Ne kadar süredir bu ülkedesiniz?
Tom komünist bir ülkede büyüdü.
Bir Avrupa ülkesinde yaşıyorum.
Onlar başka bir ülkede yaşıyorlar.
Boston hangi ülkede?
Tom ülke genelinde seyahat etti.
Ülkeme hizmet etmek istiyorum.
Bu ülke saldırıya karşı güvenlidir.
Bu ülkede iklim ılımandır.
Bu ülkede hiç homoseksüel yok.
Hangi ülkede doğdunuz?
Benim ülkemde hiç kimse çalışmıyor.
- Tom ismi ülkenizde yaygın mı?
- Tom ülkenizde yaygın bir isim mi?
Benim ülkemde yaz mevsimi erken başlar.
Benim ülkemde normal bu.
Bana ülken hakkında bir şey söyle.
Bu video ülkenizde kullanılamıyor.
Senin ülkende saat kaç?
Hiç başka bir ülkede yaşadın mı?
Bu ülkedeki en iyi okullardan biri.
Bu ülkede asla kar yağmaz.
Ben her zaman başka bir ülkede yaşamak istedim.
Onlar ülkenin her yanında topluluk kurucuları.
Bunların hepsi bir ülkenin ihtiyaç duyduğu meslekler,
daha fazla insan hapsediyor.
yok mu memlekette tarafsız olan bir kanal
Bir ülkenin en çok ihtiyacı olan şey bilgili liderdir.
Yağmur bu ülkede seyrektir.
Onun adı tüm ülke çapında bilinir.
Hiç kimse ülkemde kalmadı.
Ülkemde hiç kimse zengin değildir.
Biz çok güvenli bir ülkede yaşıyoruz.
Ülkenin her yerinde Amerikalılar işlerini kaybetti.
- Ülkenizdeki asgari maaş ne?
- Ülkendeki asgari maaş ne?
Bu ülkede posta hizmeti hızlı değildir.
Bu ülkeyi sık sık ziyaret eder.
Bu ülkede din özgürlüğü yok.
Bu ülkede yaşamak hoşuma gidiyor.
Bu ülkede birçok büyük şehir var.
Bu ülke birkaç doğal kaynağa sahiptir.
Hiç kimse ülkemde kalmıyor.
Yakında bu ülkede yaşamaya alışacaksın.
Bu kelebekler ülkemizde nadirdir.
Bu ülkede petrol sınırlıdır.
Bu ülkede doğum oranı hızla düşüyor.
Senin ülkende şimdi hava durumu nasıl?
Ülkenizde ne oluyor?
Bu ülkede en sıcak şehirdir.
Bu ülkede çok az iş var.
Bu ülkede iş bulmak zordur.
Ülkenizde çok yağmur yağıyor mu?
Tom, Fransızca konuşulan bir ülkede yaşamak istedi.
Ülkemde hiç kimse zengin değildi.
Bizim ülkemizin gençliği siyasetle ilgilenmez.
Onlar sizin ülkenizde hangi dili konuşuyorlar?
Bu ülkede yaşayanların çoğu Sünni Müslümandır.
Şimdi onun hangi ülkede yaşadığını biliyor musun?
ki akademi, binlerce kişinin hayallerinin yıkıldığı bir yerdir.
Artık Karun'un hazinesi ülkemizde sergileniyordu
öğretmenlere de yeteri kadar değer vermiyoruz bu memlekette
Adı bu ülkedeki herkesçe bilinir.
Sosyal gelenekler ülkeden ülkeye değişir.
Tuareg ülkesinde insanlar deve sütü içerler.
Benim ülkemde Almanca öğrenmek zordur.
Kimse ülkem hakkında sorular sormadı.
Hiç kimse benim ülkemi ziyaret etmek istemiyor.
Kimse benim ülkem hakkında konuşmak istemedi.
- Kimse ülkemden söz etmek istemiyor.
- Kimse benim ülkemden söz etmiyor.
Kimse ülkemde yaşamak istemedi.
Hiç kimse ülkemde yaşamak istemiyor.
Babasının yabancı bir ülkede öldüğü söyleniyor.
Bu ülkede herkes herkesi gözetliyor.
Ülkende hangi dil konuşulur.