Examples of using "Vim" in a sentence and their turkish translations:
Yalnız geldim.
Otobüsle geldim.
Geldim, gördüm, yendim.
- Kendim geldim.
- Tek başıma geldim.
Hoşça kal demek için geldim.
Buraya okumak için geldim.
Buraya seni görmek için geldim.
Eve otobüsle geldim.
Tom'u almaya geldim.
Yaya geldim.
Çin'den geldim.
Buraya dün geldim.
Onu tanımak için geldim.
Arabayla geldim.
Tom için geldim.
Tom'u görmeye geldim.
Sana bir teklifte bulunmak için buraya geldim.
Onu öldürmek için geldim.
Ben buraya sadece yardım etmek için geldim.
Daha önce zaten buraya geldim.
Sık sık burada bulundum.
Buraya çocukken geldim.
Onu kurtarmak için geldim.
Tom'u kurtarmak için geldim.
Onu kurtarmak için geldim.
Başka bir gezegenden geliyorum.
Ben turist olarak geldim.
Doğru yere geldim mi?
Onun hakkında konuşmaya geldim.
Buraya öğrenmek için geldim.
Seni öldürmeye geldim.
O nedenle buraya gelmedim.
Futbol oynamak için buraya geldim.
Taksiyle gelmedim.
İstasyondan yürüdüm.
Ben dün gece buraya geldim.
Gelme amacım sensin.
Prensesi kurtarmak için geldim.
Buraya Tom'la konuşmak için geldim.
Buraya Tom'u görmeye geldim.
Buraya Tom'la geldim.
Sana bir şey sormak için geldim.
Sana bunu vermek için geldim.
Buraya onun için gelmedim.
Buraya Çince okumak için geldim.
Buraya parti için gelmedim.
Buraya seninle buluşmak için geldim.
Buraya eğlenmeye geldim.
- İşte bu yüzden buraya geldim.
- Bu yüzden buraya geldim.
- Ben Kyoto'yu görmek için Japonya'ya geldim.
- Kyoto'yu görmek için Japonya'ya geldim.
Mesajını alır almaz geldim.
Sana iyi şans dilemek için geldim.
Bir harita çizdim.
Doğru yere geldiğimi biliyordum.
Seninle tekrar konuşmak için geldim.
Seninle Tom hakkında konuşmaya geldim.
Senden bir iyilik istemek için geldim.
Bana bilgi verebilmen için geldim.
Buraya annemle geldim.
Tam olarak bu yüzden geldim.
Neden geldiğimi düşünüyorsun?
- Boston'a iş aramaya geldim.
- Boston'a iş bulmaya gelmiştim.
- Boston'a iş bakmak için gelmiştim.
Sana endişelenmene gerek olmadığını söylemeye geldim.
Erken geldim, böylece iyi bir koltuk alabildim.
Fransalıyım.
Dün olanlar için özür dilemeye geldim.
Buraya elimden geldiği kadar çabuk geldim.
Ben buraya sorunlarım hakkında konuşmak için gelmedim.
Buraya gelmemin nedeni budur.
Bugün işe arabayla geldim.
bazıları ben bu dünyaya çalışmaya mı geldim derken
Buraya seninle biraz vakit geçirmek için geldim.
Babanla konuşmaya geldim, seninle değil.
Buraya Tom'un ölümünü araştırmaya geldim.
Sadece muhabbet etmek için mi buraya geldiğimi düşündün?
Bu kasabaya geldiğimden beri on yıl oldu.
Geçen yıl Dr. King'i görmeye geldim.
Buraya Tom'un aptalca bir şey yapmasını engellemeye geldim.
Bu ülkeye müzik eğitimi amacıyla geldim.
Japonya'ya öğretmek için değil yazmak için geldim.
Tom Boston'a geldiğimde tanıştığım ilk kişidir.
Buraya gelmemin tek nedeni Tom'du.
Boston'a gelmemin nedeni, evlenmeyi umduğum kadına rastlamaktır.