Examples of using "Tenham" in a sentence and their turkish translations:
Belki onların bir şeyi var.
Bana acıyın!
Cesaretin olsun.
- İnançlı ol.
- İnan.
- Biraz sabır.
Çok dikkatli ol.
Keşke bunu yapmasalardı.
Herkes, iyi bir yıl geçirelim.
Senin ve Tom'un dövüştüğüne üzgünüm.
Çocuklarımın çifte vatandaşlığa sahip olmasını istiyorum.
Umarım yol tariflerim açıktı.
Kendine dikkat et.
İyi uçuşlar.
İyi günler.
Merhamet et!
Çocuklarımın her şeyin en iyisine sahip olmalarını istiyorum.
Belki birkaçınız hayvanat bahçesinde pandalar gördü.
erkekler dolandırılıyordu belkide bazıları öldürüldü bile haberimiz dahi yok
veya haber akışlarına gelen şeyler için de.
- Umarım güzel vakit geçirmişsinizdir.
- Umarım iyi zaman geçirmişsindir.
Pek çokları denese de kimse tarihi değiştiremez.
Bence Tom ve Meryem'in pek ortak noktaları yok.
Bana merhamet göster.
Duyarlı ol!
İyi uyuduğunu umuyorum.
Çin için iyi yolculuklar!
Yardım istemekten korkmayın.
Güneş kremi getirdiğini umuyorum.
İyi bir tatil geçirdin umarım.
Bu, onların diğer insanlarla ortak bir şeyi olmadığı anlamına gelmez.
böyle bir şey yapmaları için para teklif ediliyor, onlar da bu fırsatı değerlendiriyorlar.
- Korkma.
- Korkmayın.
Amerika,Çin ve Rusya gibi büyük devletlerin 1 metre toprak için savaş vermesine rağmen
İyi yolculuklar! Paris'ten beni ara!
Soru sormaktan korkma.
Filmlerde gördüklerimize benzer uzaylıların şu ana kadar gezegenimizi ziyaret etmiş olmalarının olası olmadığını düşünüyorum.
Bu kitabı önceden okumuş olabilirsin.
Sanırım bazı yabancı dil öğretmenlerinin bir yerli konuşucu ile çalışmadan üniversitelerden mezun olmaları bir ayıptır.
Michelangelo Sistine Kilisesinin tavanına bazı figürler çizebilsin diye, Shakespeare bazı konuşmaları ve Keats şiirlerini yazabilsin diye, bana öyle geliyor ki sayısız milyonlarcasının yaşamış olmalarına ve acı çekmiş olmalarına ve ölmüş olmalarına değer.
Bir şeye ihtiyacınız olursa aramaya çekinmeyin.