Examples of using "Talvez" in a sentence and their turkish translations:
beli 300 belki 500 belkide 1000
Belki beklememiz gerekiyor.
Belki de pes ettiler.
Belki gelecekler ve belki gelmeyecekler.
Belki sen haklısın.
- Belki de haklısınız.
- Belki sen haklısın.
- Belki haklısın.
Belki onların bir şeyi var.
E tamam olabilir
Ahm, belki!
Geri dönmeyebilirim.
Belki başka nedenler vardır.
Yanılmış olabilirim.
Belki de haklısınız.
Yardım edemeyebiliriz.
belki bir araya koymaya.
Belki de değil.
belki de bir anı
Belkide bu olay
Belki şöyle diyorsunuz,
Yarın yağmur yağabilir.
O belki gelecek.
Belki yarın kar yağacak.
Belki bir şey bulunacak.
Belki sonra.
Belki dedim.
Belki konuşmalıyız.
Belki umut vardır.
Belki hatalısınızdır.
Sorunlar olabilir.
Belki uykuya daldım.
Belki denemeliydik.
Belki başka bir zaman.
- O belki gerçektir.
- Belki de o doğrudur.
- Belki hatalıydım.
- Belki de ben yanılmışımdır.
Belki.
Belki içkiyi fazla kaçırmışımdır.
Belki Tom'u getireceğim.
Belki bize yardım edebilirsin.
Belki de ben bir pisliğim.
Belki bunu onarabilirim.
Belki onu yapmalıyız.
Belki o sonuncusuydu.
Belki o sana daha fazla anlatabilir.
Daha ufak bir şey mi baksalar?
O belki geliyor.
Belki onlar mutlu olabilirler.
- Belki kaderdir.
- Belki o alın yazısıdır.
- Belki de hastaydı.
- Belki rahatsızdı.
Belki hatalıdır.
Belki de bizim sessiz olmamız gerekir.
Belki Tom âşık.
Belki biz bir şeyi gözden kaçırdık.
Buna ihtiyacın olabilir.
Gitmek isteyebilirdiniz.
Belki yardım edebilirim.
Belki Tom yalan söylüyor.
Belki gitmeliyim.
Belki Tom haklıydı.
Belki de yalan söylüyorsun.
Belki yardım edebilirsin.
Belki hatalıyım.
Belki sana yardım edebiliriz.
Bu mümkün olmayabilir.
Bu yeterli olmayabilir.
Belki o yarın gelecek.
Belki Tom haklıydı.
O gelmeyebilir.
Belki Tom haklıdır.
Belki beni tanıyacaklar.
Belki geri gitmeliyiz.
Belki yardım etmek istersin.
Belki o oydu.
Belki bu yeterli olacak.
Belki de o doğrudur.
Belki gelecek sefer.
Belki o yarın gelecek.
Belki de bu adil değil.
O belki meşguldür.
Okula geç kalabiliriz.
Belki Tom yalnız olmak istiyor.
Belki yardım etmek istersin.
Belki o hatalıydı.
Evet. Hayır. Belki. Bilmiyorum.
Belki Tom'la konuşabilirsin.
Siz onlara yardım etmek zorunda kalabilirsiniz
Belki de ona sorman gerekir.
Onlar parkta oynuyor olabilirler.
Bu kitabı önceden okumuş olabilirsin.
Belki bir leş falandır.
belki de ondan cesaret aldı
belki de oynarım neden olmasın
belki de hala yeriz. Denemedim
veya belki de bunu düşünüyordur
Belki de hiçbir şey göründüğü gibi değildi
belki de seçimleri kaybedecek
Yardım edebilirim.