Translation of "Rezar" in Turkish

0.096 sec.

Examples of using "Rezar" in a sentence and their turkish translations:

Ajoelhamo-nos para rezar.

Biz dua etmek için diz çöktük.

Eu posso te ensinar a rezar.

Nasıl dua edeceğini öğretebilirim.

Todas as tardes, a mulher ia à igreja para rezar.

- Her ikindi, kadın kiliseye dua etmeye giderdi.
- Her öğleden sonra, kadın dua etmek için kiliseye giderdi.

- Eu vou rezar por Tom.
- Eu vou orar por Tom.

Tom için dua edeceğim.

Vou fixar-me a isto e rezar para o cabo aguentar.

Şuna bağlanalım. Dua edin de halat beni taşısın.

Joaquim se diz religioso, mas mal sabe rezar um pai nosso.

Joaquim'in dindar olduğu söylenir ama o Rab'bin duasını zorlukla biliyor.

- Crianças, oremos! Pois um milagre aconteceu!
- Crianças, vamos rezar! Aconteceu um milagre!

Çocuklar dua etmeye gidelim! Bir mucize oldu!

Quando eu era pequeno costumava rezar por uma bicicleta. Então eu percebi que Deus não trabalha desse jeito. Assim, eu roubei uma bicicleta e rezei por perdão.

Ben gençken bir bisiklet için dua ederdim. Sonra Allah'ın bu şekilde çalışmadığını fark ettim. Bu yüzden bir bisiklet çaldım ve affetmesi için dua ettim.