Examples of using "Todas" in a sentence and their turkish translations:
Herkes kaldı.
Bütün elma ağaçları kesildi.
Bütün pencereleri kapa.
Bütün kusurları ortadan kaldırdılar.
Onların hepsi dinlediler.
Bütün bavullarımı açtım.
Cevaplar tamam.
- Tüm cevaplar doğru.
- Tüm yanıtlar doğru.
Sorularının hepsini cevaplayacağım.
Biz bunu her Pazartesi yapıyoruz.
Yaprakların hepsi döküldü.
Tüm elmaları satın aldım.
Bütün yönergeleri izleyin.
Herkes kaçtı.
Bütün pencereler kapalı mı?
Tom her olasılığı araştırdı.
Hepimiz bekârız.
Neredeyse tüm kapılar kapalıydı.
Bütün soruların yanıtlanacak.
Tüm sorulara yanıt verebildim.
Bütün kapıları ve pencereleri kapat!
Her gece senin hayalini kuruyorum.
- Kedimi her sabah ve her gece besliyorum.
- Kedimi her sabah ve gece besliyorum.
- Kedime her sabah ve her gece mama veriyorum.
Tüm soruları cevaplayabildim.
Bu giysilerin hepsi Tom'un.
...geri kalanının hayatını kurtarır.
Ve her defasında, reddetti.
Bütün insanlar hava solur.
Her sabah koşmaya karar verdim.
Tom her sabah koşar.
Bütün pastayı kim yedi?
Onların hepsi harika fikirler.
O her sabah koşmaya gider.
Bütün elmalar kırmızıdır.
Bütün kutular boş.
Bütün elmalar orada.
Tüm kapılar kilitli mi?
Tüm uyarılara kulak verin.
Sen bütün cümleleri çevirdin.
Bütün denemelerim başarısız oldu.
Bütün gömlekleri ütüledin mi?
Tom tüm soruları yanıtladı.
Bütün havluları katladım.
Bütün bu insanlar kim?
Işıkların hepsi kapalı.
Bütün pencereler açıktı.
Tüm toplar sarı.
Tüm girişimlerimiz başarısız oldu.
Tüm paraboller birbirine benzer.
Tom tüm pencereleri kapattı.
Odaların hepsi doluydu.
Bush bütün dinlere saygı duyuyor.
Onların hepsi çok mutlu.
Bütün bu eşyalar çalıntı mı?
Bütün mağazalar kapalıydı.
Tüm dükkanlar kapalı.
Bütün kadınlar aynıdır.
Tom suçlamaları inkar etti.
Tom iddiaları reddetti.
Tüm bitkilerim öldü.
Bu cümlelerin hepsi tuhaf.
Tüm talimatları dikkatlice okuyun.
Bütün elmalar burada.
Bütün portakallarımı yedim.
Bütün faturaları ödedin mi?
Bütün kutuları açtın mı?
Bütün eşyalarım gitti.
Tom her zaman kazanır.
Her şikayeti takip etmeye çalışıyoruz.
Bütün bu yaprakları yakmamız gerekiyor.
Bütün kutuları boş bulduk.
Tom bütün kapıları kilitledi.
Tüm soruların cevapları var.
Bütün bu çiçekler benzer görünüyor.
Sizin fikirleriniz tamamen çağ dışıdır.
Bütün ışıklar söndü.
Tüm ışıklar açıktı.
Fadil tüm kadınları arzuluyordu.
Bütün çocuklar güvendeler.
- Tom tüm sınavlardan full çekti.
- Tom bütün sınavlardan tam puan aldı.
- Hepsi yaralar, sonuncusu öldürür.
- Her geçen zaman yıpratır, sonuncusu öldürür.
Soruların hepsini cevaplayamadım.
- Tüm şikâyetinden bıktım.
- Ben tüm şikayetlerden bıktım.
Onu her pazartesi yapardık.
- Bütün sorulara cevap veremedim.
- Soruların hepsini cevaplayamadım.
Tüm cevapları aldığını sanıyordum.
Verdiğin bütün sözleri tutar mısın?
Tom tüm bu sorulara cevap verebilirdi.
Tom bütün yemeklerini odasında yedi.
Hepimiz bekârız.
Bu durumda tüm yavrular tehlikeye açık.
...her saat ayrı bir zorluk çıkarır.
Ülkemizin tüm hapishanelerini biliriz.
dünyadaki hemen hemen her canlı
her bölgesinde görebileceğiz
Neredeyse tüm kızlar nazik.
Bütün kapıları ve pencereleri kapa.
O şarkıcıyı her kız tanır.