Examples of using "Resta" in a sentence and their turkish translations:
Çok az kağıt kaldı.
Biraz para kaldı.
Hâlâ umut var.
Ne kadar daha zamanımız var?
Sadece kalan bir torpido var.
Sadece bir gün kaldı.
Sadece birazı kaldı.
Geriye kalan tek şey
Yapılacak az şey var.
Fazla zamanım kalmadı.
Çok zamanımız kalmadı.
Hiçbir seçeneğim kalmadı.
Yapılacak hiçbir şey kalmadı.
- Yaşamak için az zamanım kaldı.
- Fazla ömrüm kalmadı.
Yapılacak tek şey var.
Geriye, sorulması gereken tek soru kaldı.
Sınavdan önce kalan sadece bir hafta var.
Bu bırakılan tek şey.
Yapabileceğimiz tek şey kendimizi sıcak tutup beklemek.
Bende sadece bir tane kaldı.
Eğer kaldıysa bana biraz kahve ver.
Hâlâ yapacak çok şey var.
Savaş kimin haklı olduğuna belirlemez- sadece kimin kaldığını.
- Kalan işi çabucak bitirelim ve birkaç içki için dışarı gidelim.
- Kalan işi çabucak bitirelim ve dışarı biraz içmeye gidelim.
- Sadece bekleyebilirim.
- Ben sadece bekleyebilirim.
Sadece bunun başka biri için aynı olup olmadığını merak edebilirim.
Bütün bıraktığım bu.
- Beklemekten başka yapabileceğim bir şey yok.
- Sadece bekleyebilirim.
- Beklemekten başka bir şey yapamam.
bu filmden aklımızda kalan şey ise gaddar Kerim ile sansar Selim
Batarya zayıf.
- Gülden geriye kalan adıdır sadece.
- Mazideki gülden arda kalan adıdır sadece.