Examples of using "Respirar" in a sentence and their turkish translations:
Nefes alamıyorum.
Nefes alamıyorum!
- Nefes almada zorluk çekiyorum.
- Zar zor nefes alıyorum.
Nefes alamıyordum.
Nefes almayı durdurdu.
Tom nefes alamıyordu.
Tom zor nefes alıyordu.
Ben zar zor nefes alabiliyordum.
Tom nefes almak için çabalıyordu.
yukarı çıkıp nefes alabilesin.
Ama nefes almak zorundaydım.
- Ben burnumdan nefes alamıyorum.
- Burnumdan nefes alamıyorum.
Burada nefes almak mümkün değil.
- Derin nefes alamadı.
- Derin nefes alamıyordu.
Tom nefes alamadığını söyledi.
Her zaman nefes almayı unuturum.
O nefes almakta zorluk yaşıyor.
Nem oranı yüksek olduğunda nefes almak zordur.
Tom yarıştan sonra zor nefes alabiliyordu.
Dumandan nefes alamadım.
Temiz hava almak için dışarı çıktı.
O, o kadar yorgundu ki zorlukla nefes alabiliyordu.
Ben biraz taze hava solumak istiyorum.
Hayatta olduğunu, nefes aldığını görünce içim rahatladı.
Çoğu insanın boğulmasının sebebi nefes refleksine karşı koyamamaktır.
Şiddetli şişlikler ve nefes alma güçlüğü. Bir vakada ise ölümcüldü.
Ben temiz hava alamıyorum. Ben büyük bir şehirde yaşıyorum.
Ama en azından riski yeterince azaltıp rahatça nefes alabilirsiniz.
O hayvanla temas edince bir şeyler oluyor. Ama bir noktada nefes alman gerek.
Burada nefes almak da zorlaştı. Bu meşale de artık çok ışık yaymıyor.