Translation of "Parou" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Parou" in a sentence and their turkish translations:

- O Tom parou.
- Tom parou.

Tom durdu.

- Ele parou.
- Ele o parou.

O onu durdurdu.

Quem parou?

Kim durdu?

- Ele parou de fumar.
- Ele parou para fumar.

Sigara içmek için durdu.

Parou de chover.

- Yağmur yağışı durdu.
- Yağmur durdu.
- Yağmur kesildi.
- Yağmur dindi.

O trem parou.

Tren durdu.

O relógio parou.

Saat durdu.

O carro parou.

Araba durdu.

Meu relógio parou.

Saatim durdu.

O motor parou.

Motor durdu.

Parou de chover?

Yağmur durdu mu?

A chuva parou.

Yağmur durdu.

Parou de funcionar.

O, çalışmayı durdurdu.

O barulho parou.

Gürültü durdu.

Parou de ventar.

Rüzgar durdu.

A música parou.

Müzik durdu.

- Tom parou de comer.
- O Tom parou de comer.

Tom yemek yemeyi durdurdu.

- Cathy parou de recolher flores.
- Cathy parou de apanhar flores.
- Cathy parou de pegar flores.

Cathy çiçekleri toplamayı durdurdu..

- Por que é que você parou?
- Por que você parou?

Niçin durdun?

parou de nevar?

Kar durdu mu?

Finalmente o ônibus parou.

Sonunda otobüs durdu.

O carro não parou.

Araba durmadı.

Ela parou de fumar.

- O sigarayı bıraktı.
- O, sigarayı bıraktı.

Ele parou para fumar.

Sigara içmek için durdu.

Ele parou de falar.

O konuşmayı kesti.

Ele parou de beber.

O içki içmeyi azalttı.

Ela parou de respirar.

Nefes almayı durdurdu.

Ele parou de chorar.

O, ağlamayı kesti.

Ela parou para fumar.

O, sigara içmek için durdu.

Ele parou de rir.

- Gülmeyi kesti.
- Gülmeyi bıraktı.
- Gülmez oldu.

Tom parou de falar.

Tom konuşmayı durdurdu.

Ele parou de fumar.

Sigarayı bıraktı.

Tom parou de dançar.

Tom dans etmeyi durdurdu.

Tom parou de rir.

Tom gülmeyi durdurdu.

Tom parou de ler.

Tom okumayı durdurdu.

Tom parou de gravar.

Tom kayıt yapmayı durdurdu.

Tom parou de remar.

Tom kürek çekmeyi durdurdu.

Tom parou de correr.

Tom koşmayı durdurdu.

Tom parou de gritar.

Tom çığlık atmayı durdurdu.

Tom parou de sorrir.

Tom gülümsemeyi durdurdu.

Tom parou de digitar.

Tom yazmayı durdurdu.

Tom parou de escrever.

Tom yazı yazmayı durdurdu.

Tom parou de cantar.

Tom şarkı söylemeyi durdurdu.

Finalmente, a chuva parou.

Sonunda yağmur durdu.

Bill parou de fumar.

- Bill sigarayı bıraktı.
- Bill sigarayı kesti.

Ele parou o carro.

O arabayı durdurdu.

Tom parou de fumar.

- Tom sigara içmekten vazgeçti.
- Tom sigara içmeyi bıraktı.
- Tom sigarayı bıraktı.

- Tom finalmente parou de fumar.
- O Tom finalmente parou de fumar.

Tom sonunda sigara içmeyi bıraktı.

- Parou de nevar há uma hora.
- Parou de nevar faz uma hora.
- Parou de nevar tem uma hora.

Bir saat önce kar yağışı durdu.

- Nesse exato momento o ônibus parou.
- Exatamente naquele momento o ônibus parou.

Aniden otobüs durdu.

Nosso trem parou de repente.

Bizim tren aniden durdu.

O freio parou de funcionar.

Fren çalışmayı durdurdu.

Então o motor parou repentinamente.

Motor aniden durdu.

Você parou no sinal vermelho?

Kırmızı ışıkta durdun mu?

Ele parou de ler jornais.

O, gazete okumaktan vazgeçti.

A greve parou a cidade.

Grev şehri durma noktasına getirdi.

O bebê parou de chorar.

Bebek ağlamayı kesti.

O telefone parou de tocar.

Telefon zil çalmayı durdurdu.

Meu pai parou de fumar.

Babam sigara içmeyi bıraktı.

- Todos pararam.
- Todo mundo parou.

Her şey durdu.

Tom parou de comer doces.

Tom şekerli yiyecekleri azalttı.

O aquecedor parou de funcionar.

Isıtıcı çalışmayı bıraktı.

Meu coração parou de bater.

Kalbim atmayı bıraktı.

Você parou de fumar, certo?

Sigarayı bıraktın, değil mi?

O cachorro parou de latir.

Köpek havlamayı durdurdu.

O Tom parou de beber?

Tom içki içmeyi bıraktı mı?

A máquina parou de funcionar.

Makine çalışmayı durdurdu.

Tom finalmente parou de fumar.

Tom sonunda sigarayı bıraktı.

O Tom parou de tremer.

Tom titremeyi durdurdu.

Por que Tom não parou?

Tom niçin durmadı?

O Tom parou de rir.

Tom gülmeyi durdurdu.

Quando você parou de fumar?

Sigara içmeye ne zaman son verdin?

O motorista parou o ônibus.

Sürücü, otobüsü durdurdu.

Tom parou de estudar francês.

Tom, Fransızca okumayı bıraktı.

Por que você me parou?

Neden beni durdurmadın?

Meu carregador parou de funcionar.

Şarj aletim bozuldu.

- A chuva parou assim que eles entraram.
- A chuva parou assim que elas entraram.

Onlar içeri girer girmez yağmur durdu.

- O carro parou no meio da estrada.
- O carro parou no meio da rua.

Araba yolun ortasında istop etti.

Nesse exato momento o ônibus parou.

Tam o anda, otobüs durdu.

Ele parou de falar com eles.

O, onlarla konuşmayı kesti.

Ele parou de ler um livro.

O, kitap okumayı bıraktı.

O ônibus parou perto da ponte.

Otobüs köprünün yakınında durdu.

Ela parou de cantar a música.

O, şarkı söylemekten vazgeçti.

O ônibus parou, mas ninguém desembarcou.

Otobüs durdu, ama hiç kimse inmedi.

O meu pai parou de beber.

Babam alkolden vazgeçti.