Translation of "Relutante" in Turkish

Tom está relutante.

Tom isteksizdir.

Ele concordou relutante.

İsteksizce kabul etti.

Ela concordou relutante.

O isteksizce kabul etti.

Tom aceitou relutante o presente.

- Tom ödülü isteksizce kabul etti.
- Tom hediyeyi isteksizce kabul etti.

Ele estava relutante em ir lá.

O oraya gitmeye isteksizdi.

Tom parece estar relutante em ir.

Tom gitmek için isteksiz görünüyor.

Tom está muito relutante em ir.

Tom gitmek için çok isteksiz.

O Tom estava relutante em admitir isso.

Tom onu kabul etmeye isteksizdi.

O Tom estava relutante em fazer isso.

Tom onu yapmak için isteksizdi.

- Eu estou relutante em fazer isso, mas Tom não.
- Estou relutante em fazer isso, mas Tom não.

Onu yapmakta tereddüt ediyorum ama Tom tereddüt etmiyor.

Tom estava relutante em ir por conta própria.

Tom tek başına gitmeye isteksizdi.

- Eu acho que Tom poderia estar relutante em fazê-lo.
- Eu acho que Tom estava relutante em fazê-lo.

Bence Tom bunu yapmak için isteksiz olabilirdi.

A mãe estava relutante em deixar suas crianças sozinhas.

Anne çocuklarını yalnız bırakmakta isteksizdi.