Examples of using "Aceitou" in a sentence and their turkish translations:
Sen rüşveti kabul ettin mi, etmedin mi?
O, onun hediyesini kabul etti.
O onun hediyesini kabul etti.
O işi kabul etti.
Tom daveti kabul etti.
Tom özürü kabul etti.
Tom meydan okumayı kabul etti.
Clay teklifi kabul etti.
Teklifi kabul etmedi.
O, benim hediyemi kabul etti.
O, bizim davetimizi kabul etti.
Klaus sana Almanca öğretmeyi kabul etti mi?
Tom benim itirazımı kabul etti.
Tom davetimizi kabul etti.
O bizim teklifimizi kabul etti.
O, onun davetini geri çevirdi.
Tom hediyemi kabul etti.
- Tom kolayca teklifi kabul etti.
- Tom teklifi seve seve kabul etti.
- Tom ödülü isteksizce kabul etti.
- Tom hediyeyi isteksizce kabul etti.
O, benim özrümü kabul etmedi.
Evlilik teklifini memnuniyetle kabul etti.
O bir canavar olduğunu kabul etti.
Tom Mary'nin istifasını kabul etti.
Tom özürlerimi kabul etmedi.
Bana onu almadığını söyle.
Tom Mary'nin davetini kabul etti.
Tom Mary'nin hediyesini kabul etti.
Çoğunluk teklifi kabul etmedi.
- Tom kaderini uysal bir şekilde kabul etti.
- Tom kaderini boyun eğmiş bir şekilde kabullendi.
Tom Mary'nin özrünü kabul etti.
Amerikan Senatosu hızla antlaşmayı onayladı.
Tom Mary'nin davetini kabul etmedi.
Arkasından Milano Dükü artık Leonardo'yu işe kabul etti
Tom Mary'nin ona teklif ettiği işi aldı.
Tom kaçınılmazı kabul etti.
Meydan okumayı kabul ettin. Şimdi sonuçlarıyla yüzleş.
Tom, Mary'nin söylediğinin doğru olduğunu kabul etti.
- Fadıl, İslam'ı hayatının bir parçası olarak kabul etti.
- Fazıl İslam'ı hayatının bir parçası olarak benimsedi.
O, parayı kabul ettiğinde halkının saygısını kaybetti.
Tom'la evlenmeyi kabul ettiğin doğru mu?
Tom Mary'nin bir tenis maçına davetini kabul etti.
Kemal Sunal bu teklifi kabul etmişti fakat film Batum'da çekilecekti
Yine de, şartları kabul etmedi, sadece müzakereleri yeniden açmayı kabul etti. Müttefiklere,