Examples of using "Livremente" in a sentence and their turkish translations:
Ben bu odayı özgürce kullanabilir miyim?
Raftaki ilaçlar serbestçe satılabilir.
Yaklaşık 14.000 pars ülkede başıboş şekilde dolaşıyor,
Bazı insanlar kutup ayılarının Norveç sokaklarında özgürce dolaştığına inanıyor. Neyse ki, bu sadece saçmalık.