Translation of "Usar" in Turkish

- Qual deveria usar?
- Qual eu deveria usar?

Hangisini kullanmalıyım.

- Agite antes de usar.
- Mexa antes de usar.
- Agitar antes de usar.

Kullanmadan önce çalkalayın.

- Posso usar teu lápis?
- Posso usar seu lápis?

Ben senin kalemini kullanabilir miyim?

Posso usar isso?

Onu kullanabilir miyim?

Posso usar isto?

Bunu kullanabilir miyim?

Se a sua irmã usar, ela abrirá quando usar

abla çocuk giysin giydikçe açılır zaten

- Posso usar o seu telefone?
- Posso usar seu telefone?

Telefonunuzu kullanabilir miyim?

- Tente usar um navegador diferente.
- Tente usar outro navegador.

Farklı bir tarayıcı kullanmayı deneyin.

- Posso usar o computador?
- Eu posso usar o computador?

- Ben bilgisayarı kullanabilir miyim?
- Bilgisayarı kullanabilir miyim?

- Você não pode usar isso.
- Vocês não podem usar isso.

- Bunu kulanamazsın.
- Bunu kullanamazsın.
- Bunu kullanamazsınız.

- Você sabe usar um computador?
- Você sabe usar o computador?

Bir bilgisayarı nasıl kullanacağını biliyor musun?

Capaz de usar espadas

kılıç kullanabilen

Posso usar teu telefone?

Telefonunu kullanabilir miyim?

Posso usar esta bicicleta?

Bu bisikleti kullanabilir miyim?

Posso usar o telefone?

Ben telefonu kullanabilir miyim?

Eu ia usar isso.

Onu kullanacaktım.

Tom quer usar jeans.

Tom kot giymek istiyor.

É fácil de usar.

Bunu kullanmak basit.

Você vai usar isso?

Onu kullanacak mısın?

Posso usar o banheiro?

Tuvaleti kullanabilir miyim?

Posso usar esta caneta?

Bu kalem kullanabilir miyim?

Posso usar seu lápis?

Kurşun kalemini kullanabilir miyim?

Eu detesto usar adaptadores.

Adaptörleri kullanmaktan nefret ediyorum.

Posso usar este lápis?

Bu kalemi kullanabilir miyim?

Não costumo usar meias.

Ben genellikle çorap giymem.

- Estamos acostumados a usar sapatos.
- Nós estamos acostumados a usar sapatos.

Biz ayakkabı giymeye alışkınız.

- Posso usar máscara nesta festa?
- Eu posso usar máscara nesta festa?

Bu partide maske takabilir miyim?

- Eu não sei usar o Facebook.
- Não sei usar o Facebook.

Facebook'u nasıl kullanacağımı bilmiyorum.

- Eu tenho que usar o dicionário.
- Eu preciso usar o dicionário.

Sözlüğü kullanmak zorundayım.

- Posso usar seu computador?
- Tudo bem se eu usar seu computador?

Bilgisayarını kullanabilir miyim?

- Eu costumo usar óculos de sol.
- Eu costumo usar óculos escuros.

Sık sık güneş gözlüğü takarım.

- Você pode usar o meu carro.
- Vocês podem usar o meu carro.

Arabamı kullanabilirsin.

- Eu não posso usar esta máquina.
- Eu não consigo usar esta máquina.

- Ben bu makineyi kullanamam.
- Bu makineyi kullanamam.

- Você não quer usar o meu?
- Tu não queres usar o meu?

Benimkini kullanmak istemiyor musun?

Ou... Posso usar o cantil,

Ya da... Mataramı kullanabilir

Posso usar um bastão luminoso.

Şu parlayan çubuklardan kullanabilirim.

Qual dos dois vamos usar?

Bunlardan hangisini kullanacağız?

Teremos que usar mais pesticidas

biz çok daha fazla zirai ilaç kullanmak zorunda kalacağız

Vamos usar o programa dito

verelim kullansınlar programı demiş

Você sabe usar um dicionário?

Bir sözlüğü nasıl kullanacağınızı biliyor musunuz?

Qual cama você quer usar?

Hangi yatağı kullanmak istiyorsun?

Você pode usar esse carro.

Bu arabayı kullanabilirsiniz.

Posso usar a sua caneta?

Ben senin kalemini kullanabilir miyim?

Posso usar a sua carteira?

Masanı kullanabilir miyim?

Você sabe usar um computador?

Bilgisayar kullanabilir misin?

Você quer usar o meu?

Benimkini kullanmak ister misin?

É muito fácil de usar.

Bunu kullanması çok kolay.

Tatoeba é fácil de usar.

Tatoeba'yı kullanmak kolaydır.

Tom não costuma usar chapéu.

Tom genellikle şapka takmaz.

Estou permitido a usar isso?

Bunu kullanabilir miyim?

Posso usar o seu computador?

Bilgisayarını kullanabilir miyim?

Você não deveria usar drogas.

Uyuşturucu kullanmamalısın.

Podes usar o meu dicionário.

Benim sözlüğümü kullanabilirsiniz.

Eu sei como usar isto.

Bunu nasıl kullanacağımı biliyorum.

Eu vou usar o toalete.

Tuvaleti kullanmaya gideceğim.

Vou usar o seu telefone.

Telefonunu kullanacağım.

Agora está pronto para usar.

Bu şimdi kullanmaya hazır.

Acho que devemos usar máscaras.

Maske takmamız gerektiğini düşünüyorum.

Você precisa usar óculos escuros?

Güneş gözlüğüne ihtiyacınız var mı?

Você pode usar essa caneta.

Bu kalemi kullanabilirsiniz.

Posso usar o seu dicionário?

- Ben senin sözlüğünü kullanabilir miyim?
- Sözlüğünüzü kullanabilir miyim?

Simples e fáceis de usar.

üreterek meydan okuruz.

Eu preciso usar o banheiro.

Tuvaleti kullanmam gerekiyor.

Você pode usar este telefone.

Bu telefonu kullanabilirsiniz.

Posso usar esta sala livremente?

Ben bu odayı özgürce kullanabilir miyim?

Posso usar cartão de crédito?

Kredi kartı kullanabilir miyim?

Eu costumo usar roupas escuras.

Ben genellikle koyu renk giysiler giyerim.

- Por que você não quer usar gravata?
- Por que não quer usar gravata?

- Neden kravat takmak istemiyorsun?
- Neden kravat takmak istemiyorsunuz?

- Eu vou usar a minha jaqueta azul.
- Vou usar a minha jaqueta azul.

Mavi ceketimi giyeceğim.

- Fique à vontade para usar este quarto.
- Fique à vontade para usar esta sala.
- Você pode usar esta sala à vontade.

Bu odayı kullanabilirsin.

- Você deveria aprender a usar seu dicionário.
- Você deveria aprender a usar um dicionário.

Sözlüğünü nasıl kullanacağını öğrenmelisin.

- "Posso utilizar este lápis?" "Sim, você pode."
- "Posso usar este lápis?" "Sim, pode usar."

"Ben bu kalemi kullanabilir miyim?" "Evet, kullanabilirsin."

- Desculpa-me, mas posso usar o telefone?
- Desculpe-me, mas posso usar o telefone?

Affedersiniz fakat telefonu kullanabilir miyim?

- Posso usar esse espaço para cultivar plantas?
- Posso usar este lugar para cultivar verduras?

Sebzeler yetiştirmek için bu alanı kullanabilir miyim?

- Você pode usar meu carro, se quiser.
- Vocês podem usar meu carro se quiserem.

Eğer istersen arabamı kullanabilirsin.

Vou usar a água do cantil.

Tamam, mataradan biraz su alacağım.

Podemos usar algo como esta árvore.

Bu ağaç gibi bir şeyi kullanabiliriz.

Podemos usar a chamada sobrevivência estática,

Statik sağkalım denen şeyi deneyebiliriz.

Ou posso usar uma lanterna normal

Ya da normal bir el feneri kullanabilir

Basta usar um deles. Você usa.

ula yeter ki kullansın birini yahu. Kullansın.

Você pode usar meu novo carro.

Sen benim yeni arabamı kullanabilirsin.

Não sei como usar um videocassete.

Bir video kaset kayıt cihazını nasıl kullanacağımı bilmiyorum.

Tom gosta de usar calças justas.

Tom dar pantolon giymeyi sever.

Estou proibído de usar esse telefone.

Bu telefonu kullanmam yasak.

Qual chapéu você gostaria de usar?

Hangi şapkayı giymek istiyorsun?

Eu não quis usar o telefone.

Telefonu kullanmak istemedim.

Estou em condições de usar isto?

Bunu kullanabilir miyim?

Posso usar seu celular, por favor?

Telefonunu kullanabilir miyim, lütfen?