Examples of using "Fino" in a sentence and their turkish translations:
O çok ince.
Bu dizüstü bilgisayar çok incedir.
Bu kitap çok ince.
Bu ince kitap benimdir.
Bu dizüstü bilgisayar ince ve hafif.
Elbise ince bir kumaştan yapılmıştır.
içeride bulunan işlemeler ince bir sıva ile kapatıldı
- Buz senin ağırlığını taşımayacak kadar ince.
- Buz o kadar ince ki senin ağırlığını taşımaz.
Gölün üstündeki buz senin ağırlığını taşımak için çok ince.
Yeni dizüstü bilgisayarım eskisinden daha ince ve daha hafif.
Yeni telefonum eskisinden daha ince.
Geceden sağ çıkmanın en iyi yolu en ince dala tünemek.
Bir kitap ince, diğeri ise kalın. Kalın olanının yaklaşık 200 sayfası var.