Examples of using "Dobrar" in a sentence and their turkish translations:
Bakın, böyle kırıyorsunuz.
Katlama.
Satışlar bu yıl iki katına çıkmalıdır.
Tom, Mary'nin battaniyeleri katmasına yardımcı oldu.
Çamaşırları katlamam gerek.
Ben sağ kolumu bükemiyorum.
Köşeyi döndüğünde benim evi bulacaksın.
Sol kolumu zar zor bükebiliyorum.
Origami kağıt katlama sanatıdır.
Tüm giysileri katlamak birkaç saatimi aldı.
Tom Mary'nin çamaşırları katlamasına yardım etti.
Dizlerini bükmeden ayak parmaklarına dokunabilir misin?
Ellerimin avuç içlerini dizlerimi bükmeden yere değdirebilirim.