Examples of using "Direito" in a sentence and their turkish translations:
Bu onların hakkı.
Dik oturun.
Sağlıklı düşünmüyordum.
Sağ gözüm kör.
Hakkın yok.
medeni kanun gibi yasalar
- Benim sağ kolum ol.
- En güvenilir adamım ol.
Sağ kolunuzu kaldırın.
Sağ omzum acıyor.
Hiç kimse o hakka sahip değil.
Tom da hukuk okudu.
Tom hukuk okumaya karar verdi.
Tom uygun şekilde yiyor mu?
- Onun sağ gözü kördür.
- Sağ gözü kördür.
Bunu doğru yapmıyorsun.
Bilme hakkınız var.
onlarda dünyayı düz görecekler
seçme seçilme hakkı,
Sağ ayağım uyuşuyor.
Gerçeği bilmek hakkın.
Konut bir haktır.
- Herkes eğitim hakkına sahiptir.
- Herkesin eğitim hakkı vardır.
Ben onu doğru yapmak istiyorum.
Şapkam düz mü?
Tom sağlıklı düşünmüyor.
Tom sağ kolunu kırdı.
Sağ tarafınıza yatın.
Ben sağ kolumu kaldıramıyorum.
Bunu yapmak için hiçbir hakkı yoktu.
faşizme karşı hakkımızı istiyoruz!
program bu konu da hakkını veriyor yani
Sağ tarafla ısırma.
Bir bakalım iyi anlamış mıyım.
Herkesin bir devamsızlık hakkı vardır.
Tom'un bilme hakkı var.
- Benim bilme hakkım vardı.
- Bilmeye hakkım vardı.
Ne? Seni doğru mu duydum?
- Tom oy verme hakkına sahiptir.
- Tom'un oy kullanma hakkı var.
Sağ dirseğim çok acıyor.
- Bir insanın yaşama hakkı varsa öyleyse bir insanın aynı zamanda ölme hakkı da olmalı. Eğer yoksa, o zaman yaşamak bir hak değil ama bir zorunluluktur.
- Bir insanın yaşama hakkı varsa, aynı zamanda ölme hakkı da olmalı. Eğer yoksa; o zaman yaşamak bir hak değil, zorunluluktur.
Burada olma hakları yok.
Sağ gözümle hiçbir şey göremiyorum.
Onların öyle yapma hakkı var.
Yanıt verme hakkın yok.
- Sessiz kalma hakkına sahipsin.
- Sessiz kalma hakkına sahipsiniz.
Mutlu olmaya hakkın var.
Kimsenin seni yargılamaya hakkı yok.
Kimsenin bizi kontrol etmeye hakkı yok.
Sanırım bilme hakkım var.
Gerçeği bilmeyi hak ediyorum.
Bizim bilgiye doğrudan erişim hakkımız var.
Sağ ayağımdaki baş parmak acıyor.
Bir avukata danışmanız hakkına sahipsin.
İstediğimiz yerde yaşama hakkımız var.
Bunu yapma hakkına sahibim.
O sanat için hukuku terk etmeye karar verdi.
Tom sağ kolunda morlukları var.
Onun sağ kolunda iki bileziği var.
Fadıl'ın intikam almaya hakkı vardı.
Kimsenin onu yapmaya hakkı yok.
bu soruları sormak en doğal hakkımız
Tom'un onu söylemeye hakkı yok.
Sağ gözüme bir şey oldu.
Burada olmaya hakkın yok.
Bu gemide olma hakkına sahipsin.
Ben sağ kolumu bükemiyorum.
Benim sağ gözümde bir seğirme var.
Kadınların oy kullanma hakkı yoktu.
O tasarımcının adını tam olarak anlamadım.
Onun sessiz olma hakkı yoktu.
Tom Mary'nin ne istediğini pek anlamadı.
Sağ ön kolunda bir sivrisinek var.
Tom gerçeği bilme hakkına sahip.
- Düşüncemi ifade etme hakkım var!
- Düşüncemi ifade etme hakkına sahibim!
Eğer bunu yapacaksak doğru şekilde yapalım.
Amerikalı kadınların oy verme hakkı yoktu.
Senin bu caddede durma hakkın yok.
Hukuk öğrenimi yapan her öğrenci avukat olamaz.
Tom doğru bir şey yapamıyor gibi görünüyor.
İngilizceyi seviyorum ama iyi konuşamıyorum.
Çalışmayan yemek hakkına sahip değildir.
Ne olduğunu bilmek için her hakka sahipsin.
Tom, beş yıl sonra şartlı tahliye olabilecek.
Erkek kardeşim hukuk öğrenimi için Amerika'ya gitti.
Tom'un sağ kolunda bir kartal dövmesi vardı.
Üç dilek hakkın var.
Almanlar daha sonra sağ tarafta İngiliz kuvvetlerine saldırdılar.
Bana ne yapacağımı söyleme hakkın yok.
O düzenli yemek yemiyor. Ben onun hasta olduğunu düşünüyorum.
Fransızcayı seviyorum ama onu henüz iyi konuşamıyorum.
Bu benim inancım, bu iletişim bir insan hakkıdır.
Herkesin düşündüğünü söyleme hakkı vardır.
Tom'un sağ ayağının baş parmağı ağrıyor.
Tom'un yaptığını yapma hakkı yoktu.
Kaşığı bıçağın sağına yerleştirin.
Sami'nin sağ kolu altı yerden kırıldı.
Sanırım Tom onu doğru yaptı.
sendika işçinin hakkını koruyan bir kurum olmuştu