Translation of "Consciência" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Consciência" in a sentence and their turkish translations:

Minha consciência me incomoda.

Vicdanım beni rahatsız ediyor.

Então, ela perdeu a consciência.

Sonra, o bilincini kaybetti.

Tenho consciência da importãncia disso.

Onun öneminin farkındayım.

O Tom perdeu a consciência.

Tom bilincini kaybetti.

A minha consciência está limpa.

Benim vicdanım temiz.

- A consciência tranquila é o melhor travesseiro.
- Consciência tranquila é um bom sonífero.

En yumuşak yastık temiz bir vicdandır.

Pessoas com um pouco de consciência

birazcık bile vicdanı olan insanların

Uma forte consciência de si mesmo,

Kuvvetli bir kişilik anlayışı,

Ele ainda não recobrou a consciência.

O henüz kendine gelmedi.

Ela estava com a consciência limpa.

Onun açık bir bilinci vardı.

Consciência é pré-requisito de ser.

Bilinç varlığın ön koşuludur.

Eu devo ter perdido a consciência.

Bayılmış olmalıyım.

Elas são pessoas sem consciência moral.

Onlar hiçbir ahlaki inancı olmayan insanlardır.

Ela perdeu a consciência de repente.

O aniden bilincini kaybetti.

- Tom desmaiou.
- O Tom perdeu a consciência.

Tom bayıldı.

A vida é um estado de consciência.

Hayat bir bilinç halidir.

- Eu perdi a consciência.
- Eu fiquei inconsciente.

Bilincimi kaybettim.

- Ela perdeu a consciência.
- Ela ficou inconsciente.

O bayıldı.

- Podemos fugir de tudo exceto da nossa consciência.
- Nós podemos fugir de tudo exceto da nossa consciência.

Vicdanımız dışında her şeyden kaçabiliriz.

Ele não tem consciência de suas péssimas maneiras.

Kötü davranışlarının farkında değil.

O universo em poucas palavras: Eu sou consciência.

Özet olarak evren: ben bilincim.

Entre mim e minha consciência há um abismo.

Ben ve bilincim arasında bir uçurum var.

Muitas vezes, estes gases podem levar à perda da consciência.

Bu gazlar, bilincinizi kaybetmenize neden olabilir.

Estamos tomando bastante consciência dos perigos que corre o fumante passivo.

Pasif içiciliğin tehlikelerinin daha çok farkına varıyoruz

- Sabia que o Tom não tinha consciência de que eu ia fazer isso.
- Sabia que o Tom não sabia que eu ia fazer isso.

Tom'un onu yapmayacağımı bilmediğinden oldukça eminim.

- Todos os seres humanos nascem livres e iguais em dignidade e direitos. Eles são dotados de razão e consciência e devem agir com os outros com um espírito de fraternidade.
- Todos os homens são livres de nascimento e iguais em dignidade e direitos. Possuem razão e consciência e devem dirigir-se uns aos outros com espírito fraterno.

- Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.
- Tüm insanlar özgür, değer ve hak bakımından eşit olarak doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler. Birbirlerine karşı kardeşlik düşünceleriyle davranmalıdırlar.
- Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.

Todos os seres humanos nascem livres e iguais em dignidade e direitos. Eles são dotados de razão e consciência e devem agir com os outros com um espírito de fraternidade.

Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.

Deus não é um ente limitado que se senta sozinho num trono de ouro nas nuvens. Deus é pura consciência e encontra-se no interior de tudo. Compreendendo essa verdade, aprenda a aceitar e amar a todos igualmente.

Tanrı altın bir tahtta bulutların içinde yalnız oturan sınırlı bir kişi değildir. Tanrı her şeyin içinde yaşayan saf Bilinçtir. Bu gerçeği anlamak için, herkesi eşit kabul etmeyi ve sevmeyi öğrenin.

Toda pessoa tem direito à liberdade de pensamento, consciência e religião; este direito inclui a liberdade de mudar de religião ou crença e a liberdade de manifestar essa religião ou crença, pelo ensino, pela prática, pelo culto e pela observância, isolada ou coletivamente, em público ou em particular.

Herkesin, fikir, vicdan ve din hürriyeti hakkı vardır; bu hak, din veya kanaat değiştirmek hürriyeti, dinini veya kanaatini tek başına veya topluca, açık olarak veya özel surette, öğretim, tatbikat, ibadet ve ayinlerle izhar etmek hürriyetini içerir.