Examples of using "Consciência" in a sentence and their turkish translations:
Vicdanım beni rahatsız ediyor.
Sonra, o bilincini kaybetti.
Onun öneminin farkındayım.
Tom bilincini kaybetti.
Benim vicdanım temiz.
En yumuşak yastık temiz bir vicdandır.
birazcık bile vicdanı olan insanların
Kuvvetli bir kişilik anlayışı,
O henüz kendine gelmedi.
Onun açık bir bilinci vardı.
Bilinç varlığın ön koşuludur.
Bayılmış olmalıyım.
Onlar hiçbir ahlaki inancı olmayan insanlardır.
O aniden bilincini kaybetti.
Tom bayıldı.
Hayat bir bilinç halidir.
Bilincimi kaybettim.
O bayıldı.
Vicdanımız dışında her şeyden kaçabiliriz.
Kötü davranışlarının farkında değil.
Özet olarak evren: ben bilincim.
Ben ve bilincim arasında bir uçurum var.
Bu gazlar, bilincinizi kaybetmenize neden olabilir.
Pasif içiciliğin tehlikelerinin daha çok farkına varıyoruz
Tom'un onu yapmayacağımı bilmediğinden oldukça eminim.
- Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.
- Tüm insanlar özgür, değer ve hak bakımından eşit olarak doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler. Birbirlerine karşı kardeşlik düşünceleriyle davranmalıdırlar.
- Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.
Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.
Tanrı altın bir tahtta bulutların içinde yalnız oturan sınırlı bir kişi değildir. Tanrı her şeyin içinde yaşayan saf Bilinçtir. Bu gerçeği anlamak için, herkesi eşit kabul etmeyi ve sevmeyi öğrenin.
Herkesin, fikir, vicdan ve din hürriyeti hakkı vardır; bu hak, din veya kanaat değiştirmek hürriyeti, dinini veya kanaatini tek başına veya topluca, açık olarak veya özel surette, öğretim, tatbikat, ibadet ve ayinlerle izhar etmek hürriyetini içerir.