Examples of using "Concordar" in a sentence and their turkish translations:
Tom aynı fikirde olacak.
Seninle aynı fikirde olamam.
Anlıyorum ama katılamıyorum.
Bazı insanlar seninle aynı fikirde gibi görünüyor.
Onlar bunu asla kabul etmeyecekler.
dünyayı anlaşmaya çağırıyor
Onlar bu konuda anlaşacaklar.
Buna katılmak zorundayım.
Ben seninle aynı fikirde olamam.
Sana katılmaya başlıyorum.
Onun kabul edeceğini biliyorum.
- Tom onunla birlikte gitmeyecek.
- Tom buna yanaşmaz.
Onu asla kabul etmeyeceğim.
Benimle aynı fikirde olacağını düşündüm.düşündüm.
Anlaşabileceğimiz bir sürü şey var.
Bu konuda seninle aynı düşüncede olamam.
Bu konuda onlarla aynı fikirde olamam.
Tom boşanmayı kabul etmeyecek.
- Tom muhtemelen kabul edecek.
- Tom muhtemelen katılacak.
Ben o konuda zorunlu olarak seninle aynı fikirde olamam.
Bu konuda Tom'la anlaşmak zorunda kaldık.
Hiçbir şey üzerinde anlaşamadılar.
Tom genellikle Mary ile hemfikir gibi görünüyor.
Tom, Mary'ye ona yardım ettirmeyi kabul ettirmeye çalıştı.
Onun nasıl yapılması gerektiğini kararlaştıramadılar.
Tom muhtemelen teklifinizi kabul etmeyecek.
Tom asla kabul etmez.
Tom muhtemelen kabul edecektir.
Tom'un bunu yapmayı kabul edeceğinden eminim.
Bay Black'ın planı kabul edeceğine dair hiç şans var mı?
Sana aynen katılıyorum.
Onun planını kabul etmekten başka seçenek yoktur.
Sıfatın ismiyle uyuşmak zorunda olduğunu unutma.
Toplam gizliliği kabul etmek ve bir gizlilik sözleşmesi imzalamak zorundaydık.
Onlardan 3000 tane almayı kabul edersen, sana %3 indirim yaparız.
Organ bağışçısı olmayı kabul edersen, birinin yaşamını kurtarmasına yardım edebilirsin.
Herkes sizinle aynı fikirde.
Evet demene gerek yoktu.