Translation of "Caminhando" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Caminhando" in a sentence and their turkish translations:

- Continue caminhando.
- Continuem caminhando.

Yürümeye devam et.

Ela está caminhando.

O yürüyor.

Tom estava caminhando.

Tom yürüyordu.

Meu pai está caminhando.

Babam yürüyor.

Tom apenas continuou caminhando.

Tom sadece yürümeye devam etti.

Estamos caminhando no parque.

Parkta yürüyüş yapıyoruz.

Ele vai à escola caminhando.

O okula yürür.

Tom não estava caminhando devagar.

Tom yavaşça yürümüyordu.

O bebê ainda não está caminhando.

Bebek henüz yürümüyor.

Ele está caminhando até a estação.

O, istasyona doğru yürüyor.

Ele ia antes à empresa caminhando.

Daha önce, firmaya yürüyerek giderdi.

- Eles estavam caminhando pela rua de braços dados.
- Elas estavam caminhando pela rua de braços dados.

- Kolkola yolda yürüyorlardı.
- Cadde boyunca kol kola yürüyorlardı.

Ele estava cansado demais para continuar caminhando.

O yürümeyi sürdüremeyecek kadar çok yorgundu.

O casal está caminhando de mãos dadas.

Çift el ele yürüyor.

Fiz o caminho inteiro até a estação caminhando.

İstasyona kadar bütün yol boyunca yürüdüm.

Quanto tempo leva caminhando até chegar à prefeitura?

Belediye binasına yürümek ne kadar sürer?

- Eu demoro dez minutos para ir até a escola caminhando.
- Eu levo dez minutos para ir caminhando até a escola.

- Okula yürümek on dakikamı alıyor.
- Yürüyerek okula gitmem on dakikamı alıyor.

Eu continuei caminhando até que meus pés não aguentassem.

Ayaklarım yoruluncaya kadar yürümeye devam ettim.

Caminhando daqui até a estação leva apenas quinze minutos.

Buradan istasyona yürümek yaklaşık 15 dakika sürüyor.

- Eu saí para dar uma volta.
- Eu estava fora caminhando.

Yürüyüş için dışarıdaydım.

- Ela anda.
- Ela está caminhando.
- Ela está andando.
- Ela caminha.

Koşuyor.

Ir caminhando da estação a casa leva apenas cinco minutos.

- İstasyondan eve yürüyerek gitmek sadece beş dakika alır.
- İstasyondan eve yürümek sadece beş dakika alır.
- İstasyondan eve yürümek sadece beş dakika sürer.
- İstasyondan eve yürüyerek gitmek sadece beş dakika sürer.

- Eu estava caminhando no parque com um amigo quando começou a chover.
- Eu estava caminhando no parque com uma amiga quando começou a chover.

Yağmur yağmaya başladığında bir arkadaşımla parkta yürüyordum.

Eu vi Jim e Mary caminhando de mãos dadas no parque.

Jim ve Mary'nin parkta el ele yürüdüklerini gördüm.

Quanto tempo, mais ou menos, leva para ir caminhando daqui até a prefeitura?

Buradan Belediye binasına yürümek aşağı yukarı ne kadar zaman alır?

- Enquanto andava, eu lia um livro.
- Eu ia caminhando e lendo um livro.

Ben yürürken bir kitap okudum.

Eu vi o Tom e a Mary caminhando pelo parque hoje de manhã.

Tom ve Mary'nin bu sabah parkta yürüdüklerini gördüm.

Tom vai para escola de ônibus, mas ele geralmente vai caminhando para casa.

Tom otobüsle okula gider, ancak genellikle eve yürür.

- Ele ia a pé para o escritório.
- Ele costumava ir caminhando para o escritório.

- O, ofisine yürürdü.
- Ofisine yürüyerek giderdi.

Ele mal havia andado meia milha quando encontrou uma Raposa manca e um Gato cego caminhando juntos como dois bons amigos. A Raposa manca se apoiava no Gato, e o Gato cego deixava a Raposa guiá-lo.

Sadece yarım mil gitmişti ki topal bir Tilki ve kör bir Kedi ile karşılaştı, iki iyi dost gibi birlikte yürüyorlardı. Topal Tilki Kedi'ye yaslanmıştı ve kör Kedi'de Tilki'nin ona yol göstermesine izin veriyordu.