Examples of using "Continuou" in a sentence and their turkish translations:
Tom oynamaya devam etti.
O çalışmaya devam etti.
Tom yemeye devam etti.
O, ağlamaya devam etti.
O şarkı söylemeye devam etti.
O, konuşmayı sürdürdü.
Tom yemek yemeye devam etti.
Tom ağlamaya devam etti.
Tom kazmaya devam etti.
Tom gülmeye devam etti.
Gürültü devam etti.
Fırtına devam etti.
Tom yemek yemeğe devam etti.
O, listesi ile devam etti.
- Zil çalmaya devam etti.
- Telefon çalmaya devam etti.
O konuşmaya devam etti.
Tom sadece yürümeye devam etti.
Tom konuşmaya devam etti.
Tom çalışmaya devam etti.
Ağlamaya devam etti.
Bir hafta boyunca yağmur yağmaya devam etti.
O, yalanlar söylemeye devam etti.
Üç gündür yağmur yağmaya devam ediyor.
O, işe devam etti.
Mary hastalığı olmasına rağmen çalışmaya devam etti.
Tom Mary'yi dövmeye devam etti.
Tom bavul hazırlamaya devam etti.
Ken o şarkıyı söylemeye devam etti.
Kar yağmaya devam etti.
İşkence saatlerce sürdü.
Tom onu yapmaya devam etti.
Yorgundu ama çalışmaya devam etti.
Tom bir süre sonra devam etti.
O, kitabı okumaya devam etti.
Polis, soruşturmasını sürdürdü.
Bütün gece ağlamaya devam etti.
O yorgundu fakat çalışmaya devam etti.
Tom soruşturmasına devam etti.
Sami, Leyla'ya bakmaya devam etti.
Yağmur bütün gün devam etti.
Adam bir saat konuşmaya devam etti.
Köpek bütün gece havlamaya devam etti.
Okumaya devam etti ve bana cevap vermedi.
O işine sarıldı.
Tom boğazını temizledi ve konuşmaya devam etti.
Bir süre yürümeye devam etti.
Polis, Fadıl'ın minibüsünü aramaya devam etti.
güzel enerji de artış var devam et demişti
İnsan avı gece boyunca devam etti.
O, onu teselli etmeye çalıştı fakat o ağlamaya devam etti.
Tom Mary'yi neşelendirmeye çalıştı ama o ağlamaya devam etti.
O bunu yapmaya devam etti.
serüven 2010 yılında Fox TV ile devam etti
Yağmur durduğunda tenis maçına hemen devam edildi.
Kısa bir moladan sonra çalışmasına devam etti.
Yağmur durur durmaz tenis maçı devam etti.
Yağmur durmadı ve bütün gün boyunca devam etti.
Tom, hırsız alarmı çalmaya başlamış olsa bile gazete okumaya devam etti.
Fadıl kolej boyunca Leyla'yla flört etmeye devam etti.
2005 yılında kadar Star TV de muhabirliğe devam etti
Fakat Amerika'nın bu sefer savaşı Rusya'yla devam etti
Yarası önemsizmiş gibi asker devam etti.
Tom Mary ile flört etmeye devam etti.
Harold Godwinson çok hızlı bir şekilde York'a yürüdü ve York'ta yürümeye devam etti
Savaş devam etti ve Ocak 1814'e kadar Napolyon durum daha da kötü görünüyordu.
Orta yaşlı kadınlar yol boyunca yüksek sesle konuşmaya devam ettiler.
Tom bitkin olmasına rağmen çalışmaya devam etti.
Prens III. Vasili döneminde, Moskova toprak ve güç olarak büyümeye devam etti
O, bütün gece ağlamaya devam etti.
Ve aşırı yaz sıcağında uzun yürüyüşler adamlarına ağır bir yük vermeye devam etti.
İki ülke arasında kültürel değişim devam ederken, onların karşılıklı anlayışı daha da derinleşti.