Examples of using "Barato" in a sentence and their turkish translations:
Gerçekten ucuzdu.
O, ucuz görünüyordu.
Bu ucuz değil.
Ah, Ucuz!
Ucuz değil.
Bu çok ucuz.
Onun elbisesi ucuz görünüyordu.
Biz ucuz bir otelde kaldık.
Ucuz bir otelde kaldım.
Kira ucuz.
Bu ucuz olmayacak.
O kadar ucuz değil.
Hangisi daha ucuz?
- Her şey çok ucuz.
- Her şey gerçekten çok ucuz.
Bu çok ucuz.
Ben o yalana izin vermeyeceğim.
O ucuz bir restoran.
Kira burada ucuz.
Bu ucuz değildi, değil mi?
Hiç daha ucuz odalarınız var mı?
Daha ucuz bir şeyin var mı?
En az pahalı olanını istiyorum.
O hem iyi hem de ucuz.
Al onu, çok ucuz.
Ucuz bir otelde kaldı.
O ucuz bir otelde kaldı.
Burada yemek yemek ucuz değil.
Balık bugün ucuz.
Onun giysisi ucuzdu.
Daha ucuz olan birine sahip misin?
Daha ucuz olanı alalım.
Bu dükkanda her şey gerçekten ucuz.
Biz en ucuz çayı aldık.
- Otobüsle gitmek daha ucuzdur.
- Otobüse binmek daha ucuzdur.
Bana daha ucuz birini gösterin, lütfen.
- O saat bundan daha az pahalı.
- O saat bundan ucuz.
Geceyi ucuz bir otelde geçirdik.
Muhtemelen başka bir yerde daha ucuz olurdu.
Pekinde metroya binmek ucuzdur.
Alkol Almanya'da da ucuzdur.
Yapılması kolay ve ucuzdur.
Peynir ucuz değil; pahalı
- Tom daha ucuz bir araba almak istedi.
- Tom daha ucuz bir araba satın almak istedi.
9:00'dan sonra aramak daha ucuz mudur?
Bu benzin istasyonunun benzini iyi ve ucuz.
Bu sözlüğü sadece ucuz olduğu için alayım mı?
Bu araba çok ucuzdu, gerçek bir pazarlık.
Boston'da hiç iyi ucuz oteller biliyor musun?
Pahalı, her zaman pahalı olmayandan daha iyi değildir.
Tom'a daha ucuz olanını alması gerektiğini söyledim.
Eğer oraya otobüs ile gidersen daha ucuz.
Susan "bu yeni bir şapkadan daha ucuz."diye cevapladı.
Bu daha ucuz.
Ben bir hafta için en ucuz arabanızı kiralamak istiyorum.
Sonunda en iyisini satın almak her zaman daha ucuzdur.
Tom pahalı şarap ve ucuz şarap arasındaki farkı tadamaz.
Bu piyano gerçekten ucuz.
Düşündüğümden daha ucuzdu.
Biraz daha ucuz olsaydı bir tane alır mıydın?