Translation of "Atual" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Atual" in a sentence and their turkish translations:

atual

patlayan

A temperatura atual é -10 oC.

Sıcaklık eksi 10'a düşmüş durumda.

Ela é a esposa atual dele.

O onun şimdiki eşi.

O atual presidente tem muitos inimigos.

Şimdiki devlet başkanının pek çok düşmanı var.

Porque a situação atual é ruim.

Çünkü mevcut durum kötü.

Ela sabe muito sobre moda atual.

O, şimdiki moda hakkında çok şey bilir.

Qual é a sua posição atual?

Mevcut konumunuz nedir?

Estou satisfeito com o meu salário atual.

Ben şu anki gelirimden memnunum.

Quem é o atual representante da França?

Fransa'nın şu andaki temsilcisi kim?

A situação atual do país não está boa.

Ülkenin şu anki durumu iyi değil.

Dilma Rousseff é a presidente atual do Brasil.

Dilma Rousseff, Brezilya'nın şimdiki devlet başkanıdır.

A situação política atual não é muito estável.

Mevcut siyasi durum çok istikrarlı değil.

Se olharmos para ela, nossa situação atual é melhor.

E ona bakarsak şu anki bizim durumumuz daha iyi

É o GOP a culpa da atual crise econômica?

Şimdiki ekonomik kriz için cumhuriyetçi parti suçlanacak mı?

- A investigação está em andamento.
- A investigação é atual.

Araştırma devam ediyor.

Situação quase atual próxima ao efeito da Segunda Guerra Mundial

İkinci Dünya Savaşının etkisine yakın neredeyse şu anki durum

O estresse é um problema muito sério na sociedade atual.

Stres günümüz toplumunda çok ciddi bir sorundur.

- Qual é o custo atual?
- Qual é o custo real?

Gerçek maliyet nedir?

A nossa casa atual é pequena demais, então decidimos nos mudar.

Mevcut evimiz çok küçük, bu nedenle taşınmaya karar verdik.

Hoje, a construção de tal estrutura parece impossível com a tecnologia atual.

günümüzde ise şuanki teknoloji ile böyle bir yapının inşaatı imkansız görünüyor

Orçamento atual da NASA pelo orçamento da Turquia no chão mais uma vez

Şu an NASA'nın bütçesi Türkiye'nin bütçesinden katlarca kez fazla

Se esta cidade entrar em colapso, a atual crise humanitária pode se transformar em uma completa catástrofe.

Eğer bu şehir çökerse, şu anki insani kriz tam bir felakete dönüşebilir.