Examples of using "Zostawiać" in a sentence and their turkish translations:
Bebeği yalnız bırakmamalısın.
Konuyu halletmeden bırakmamalıyız.
Bazen, oyuncu bir ruh hâlindeyken kamerayı çok bırakamıyordum.
Onun kapıyı açık tutma alışkanlığı var.