Examples of using "Zwyczaju" in a sentence and their turkish translations:
Sen hiç bunun kadar tuhaf bir gelenek duydun mu?
O genellikle övünmez.
Chris'in kabaca davranması sıradışı idi.
Sigara içmezdim.
O akşam yemeğinden sonra yürüyüşe çıkma alışkanlığındaydı.
Mükemmeliyetçiliği bir "değer" sembolü olarak görüyoruz.
Onun kapıyı açık tutma alışkanlığı var.
Her sabah yürüyüş yapardım.