Examples of using "Zwyczaj" in a sentence and their turkish translations:
Bu eski bir Amerikan âdeti.
Bu eski bir Kanada geleneğidir.
Çok konuşmaya eğilimlidir.
Bir günlük tutmak iyi bir alışkanlıktır.
Tırnaklarını yemek kötü bir alışkanlıktır.
Yeğenim geç saatlere kadar oturmaya alışkındı.
Aslına bakarsan onun yalan söylemek gibi bir huyu var.
Gelenek Çin kökenlidir.
Onun kapıyı açık tutma alışkanlığı var.
Çok tenis oynardım.
Gece geç saatlere kadar yatmazdım.
- Onun yemeklerde gazete okuma alışkanlığı vardır.
- O yemek süresince gazete okuma alışkanlığına sahiptir.
Okuma bir kez kazanıldığında asla kaybolmayan alışkanlık türüdür.
Onun kapıyı açık tutma alışkanlığı var.
Her sabah yürüyüş yapardım.