Translation of "Znam" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "Znam" in a sentence and their turkish translations:

- Znam ich.
- Znam je.

Onları biliyorum.

- Znam samego siebie.
- Znam samą siebie.

Kendimi tanıyorum.

- Ledwo go znam.
- Ledwo ją znam.

Onu güçlükle tanıyorum.

Znam go.

Onu tanıyorum.

Znam ją.

- Onu biliyorum.
- Onu tanıyorum.

Znam odpowiedź.

- Ben yanıtı biliyorum.
- Cevabı biliyorum.

Znam drogę.

Ben yolu biliyorum.

Znam angielski.

- İngilizce konuşabilirim.
- Ben İngilizce konuşabilirim.

Znam Toma.

Tom'u tanıyorum.

Znam ludzi.

İnsanları tanıyorum.

Znam prawdę.

Ben gerçeği biliyorum.

- Tutaj nikogo nie znam.
- Nie znam tu nikogo.

Burada herhangi bir kimseyi tanımıyorum.

- Nie znam tych ludzi.
- Nie znam tamtych ludzi.

- Bu insanları tanımıyorum.
- O insanları tanımıyorum.

Znam ją trochę.

Onu biraz tanıyorum.

Nie znam angielskiego.

İngilizce bilmiyorum.

Znam tę dziewczynę.

Kızı tanıyorum.

Znam dużo języków.

Ben birçok dil bilirim.

Znam pańskiego syna.

- Oğlunu tanıyorum.
- Oğlunuzu tanıyorum.

Znam ten dowcip.

Bu espriyi biliyorum.

Nie znam hasła.

Şifreyi bilmiyorum.

Znam to spojrzenie.

O bakışı biliyorum.

Skądś Cię znam.

Seni tanıyor gibiyim.

Znam twojego brata.

Erkek kardeşini tanıyorum.

Znam te kobiety.

Ben bu kadınları tanıyorum.

Znam te dziewczyny.

Şu kızları tanıyorum.

Nie znam go.

Onu tanımıyorum.

Znam twojego ojca.

- Ben senin babanı biliyorum.
- Senin babanı biliyorum.
- Babanı tanıyorum.
- Babanızı tanıyorum.
- Senin babanı tanıyorum.
- Sizin babanızı tanıyorum.
- Ben senin babanı tanıyorum.
- Ben sizin babanızı tanıyorum.

Nie znam jej.

- Onu tanımıyorum.
- Onu bilmiyorum.

Teraz znam odpowiedzi.

Şimdi cevapları biliyorum.

Znam trzy języki.

Üç dil konuşurum.

Znam podstawy francuskiego.

Fransızca temel bilgiye sahibim.

Nie znam wszystkich.

Herkesi tanımıyorum.

Nie znam drogi.

Yolu bilmiyorum.

Znam kilku Kanadyjczyków.

Birkaç Kanadalı tanıyorum.

Znam Twoją matkę.

Anneni tanıyorum.

Nie znam ich.

Onları tanımıyorum.

Znam twój sekret.

Senin sırrını biliyorum.

Znam tego chłopaka.

Çocuğu biliyorum.

- Nie znam nikogo z nich.
- Nie znam żadnego z nich.

- Onların hiçbiri tanımıyorum.
- Onlardan hiçbirini tanımıyorum.

Czy ja go znam?

- Onu tanıyor muyum?
- Sizi tanıyor muyum?

Znam go z nazwiska.

Ben onu ismen tanıyorum.

Znam dobrą, niedrogą restaurację.

Ucuz iyi bir restoran biliyorum.

Znam całość tej opowieści.

Ben hikayenin tamamını biliyorum.

Znam Johna od 1976.

- Ben 1976 yılından beri John'u tanırım.
- 1976'dan beri John'u tanıyorum.

Znam tą część miasta.

Kasabanın bu kısmına aşinayım.

Myślałem, że cię znam.

Seni tanıdığımı sanıyordum.

Nie znam ich imion.

Onların isimlerini bilmiyorum.

Znam nazwę tego zwierzęcia.

Bu hayvanın adını biliyorum.

Znam go bardzo dobrze

Onu çok iyi tanıyorum.

Znam Toma od dawna.

Uzun süredir Tom'u tanıyorum.

Znam Toma od lat.

Tom'u yıllardır tanıyorum.

Znam Toma bardzo dobrze.

Tom'u çok iyi tanıyorum.

Znam go całkiem dobrze.

Onu çok iyi tanırım.

Znam ją całkiem nieźle.

Onu çok iyi tanırım.

Znam kogoś w Bostonie.

Boston'da birini tanıyorum.

Też znam to uczucie.

Ben de o duyguyu biliyorum.

Nie znam moich sąsiadów.

Komşularımı tanımıyorum.

Nie znam tego słowa.

O kelimeyi bilmiyorum.

Nie znam tej gry.

Bu oyunu bilmiyorum.

Nie znam numeru Toma.

Tom'un numarasını bilmiyorum.

Nie znam prawidłowej odpowiedzi.

Doğru cevabı bilmiyorum.

Nadal nie znam francuskiego.

Fransızca konuşamıyorum.

Znam dobrze jej siostrę.

- Onun kız kardeşini iyi tanıyorum.
- Onun kız kardeşini iyi biliyorum.

Nie znam nikogo niewidomego.

Hiç kör adam tanımıyorum.

Nie znam jej imienia.

Ben onun ismini bilmiyorum.

Nie znam całej prawdy.

Tüm gerçeği bilmiyorum.

Nie znam wielu kanadyjczyków.

Pek çok Kanadalıyı tanımıyorum.

Znam Boston na wylot.

Boston'u çok iyi bilirim.

"Znam go dobrze." "O, naprawdę?"

" Onu iyi tanırım." "Ah, öyle mi? "

Znam go tylko z nazwiska.

Sadece adını biliyorum, hepsi bu.

Znam ten wiersz na pamięć.

Şiiri ezbere biliyorum.

Znam go od dziesięciu lat.

Ben onu on yıldır tanıyorum.

Nie znam nikogo w Bostonie.

- Boston'da kimseyi tanımıyorum.
- Boston'da hiç kimseyi tanımıyorum.

Znam go lepiej niż ktokolwiek.

Onu herhangi birinden daha iyi tanırım.

Znam portugalski, angielski i rosyjski.

Portekizce, İngilizce ve Rusça biliyorum.

Nie znam go zbyt dobrze.

Onu çok iyi bilmiyorum.

Znam na to lepszy sposób.

Onu yapmak için daha iyi bir yol biliyorum.

Znam esperanto jak język ojczysty.

Esperanto'yu ana dilim gibi konuşabiliyorum.

Znam każdy centymetr Nowego Jorku.

New York'un her karışını bilirim.

Myślę, że znam sekret Toma.

Sanırım Tom'un sırrını biliyorum.

Szkoda, że nie znam francuskiego.

Keşke Fransızca konuşabilsem.

Znam ją, odkąd była niemowlakiem.

Onu bebekliğinden beri tanırım.

Znam ją odkąd była dzieckiem.

Çocukluğundan beri onu tanıyorum.

Znam bardzo dobrze twojego ojca.

Babanı çok iyi tanıyorum.

- Nie wiem.
- Nie znam go.

- Bilmiyorum.
- Bilmem.

Znam mężczyznę z którym pracujesz.

Senin birlikte çalıştığın bir adam tanıyorum.

Nie znam drogi do domu.

Eve giden yolu bilmiyorum.

Znam Johna od 1976 roku.

- Ben 1976 yılından beri John'u tanırım.
- 1976'dan beri John'u tanıyorum.

Nie znam się na komputerach.

Bilgisayarlara gerçekten aşina değilim.

Nawet nie znam nazwiska Toma.

Tom'un soyadını bile bilmiyorum.

Nie znam żadnego z was.

Hiçbirinizi tanımıyorum.

To pewnie najbezpieczniejsze. Znam tę linę.

En güvenli yol bu olsa gerek. En azından bu halatı tanıyorum.