Examples of using "Znam" in a sentence and their turkish translations:
Onları biliyorum.
Kendimi tanıyorum.
Onu güçlükle tanıyorum.
Onu tanıyorum.
- Onu biliyorum.
- Onu tanıyorum.
- Ben yanıtı biliyorum.
- Cevabı biliyorum.
Ben yolu biliyorum.
- İngilizce konuşabilirim.
- Ben İngilizce konuşabilirim.
Tom'u tanıyorum.
İnsanları tanıyorum.
Ben gerçeği biliyorum.
Burada herhangi bir kimseyi tanımıyorum.
- Bu insanları tanımıyorum.
- O insanları tanımıyorum.
Onu biraz tanıyorum.
İngilizce bilmiyorum.
Kızı tanıyorum.
Ben birçok dil bilirim.
- Oğlunu tanıyorum.
- Oğlunuzu tanıyorum.
Bu espriyi biliyorum.
Şifreyi bilmiyorum.
O bakışı biliyorum.
Seni tanıyor gibiyim.
Erkek kardeşini tanıyorum.
Ben bu kadınları tanıyorum.
Şu kızları tanıyorum.
Onu tanımıyorum.
- Ben senin babanı biliyorum.
- Senin babanı biliyorum.
- Babanı tanıyorum.
- Babanızı tanıyorum.
- Senin babanı tanıyorum.
- Sizin babanızı tanıyorum.
- Ben senin babanı tanıyorum.
- Ben sizin babanızı tanıyorum.
- Onu tanımıyorum.
- Onu bilmiyorum.
Şimdi cevapları biliyorum.
Üç dil konuşurum.
Fransızca temel bilgiye sahibim.
Herkesi tanımıyorum.
Yolu bilmiyorum.
Birkaç Kanadalı tanıyorum.
Anneni tanıyorum.
Onları tanımıyorum.
Senin sırrını biliyorum.
Çocuğu biliyorum.
- Onların hiçbiri tanımıyorum.
- Onlardan hiçbirini tanımıyorum.
- Onu tanıyor muyum?
- Sizi tanıyor muyum?
Ben onu ismen tanıyorum.
Ucuz iyi bir restoran biliyorum.
Ben hikayenin tamamını biliyorum.
- Ben 1976 yılından beri John'u tanırım.
- 1976'dan beri John'u tanıyorum.
Kasabanın bu kısmına aşinayım.
Seni tanıdığımı sanıyordum.
Onların isimlerini bilmiyorum.
Bu hayvanın adını biliyorum.
Onu çok iyi tanıyorum.
Uzun süredir Tom'u tanıyorum.
Tom'u yıllardır tanıyorum.
Tom'u çok iyi tanıyorum.
Onu çok iyi tanırım.
Onu çok iyi tanırım.
Boston'da birini tanıyorum.
Ben de o duyguyu biliyorum.
Komşularımı tanımıyorum.
O kelimeyi bilmiyorum.
Bu oyunu bilmiyorum.
Tom'un numarasını bilmiyorum.
Doğru cevabı bilmiyorum.
Fransızca konuşamıyorum.
- Onun kız kardeşini iyi tanıyorum.
- Onun kız kardeşini iyi biliyorum.
Hiç kör adam tanımıyorum.
Ben onun ismini bilmiyorum.
Tüm gerçeği bilmiyorum.
Pek çok Kanadalıyı tanımıyorum.
Boston'u çok iyi bilirim.
" Onu iyi tanırım." "Ah, öyle mi? "
Sadece adını biliyorum, hepsi bu.
Şiiri ezbere biliyorum.
Ben onu on yıldır tanıyorum.
- Boston'da kimseyi tanımıyorum.
- Boston'da hiç kimseyi tanımıyorum.
Onu herhangi birinden daha iyi tanırım.
Portekizce, İngilizce ve Rusça biliyorum.
Onu çok iyi bilmiyorum.
Onu yapmak için daha iyi bir yol biliyorum.
Esperanto'yu ana dilim gibi konuşabiliyorum.
New York'un her karışını bilirim.
Sanırım Tom'un sırrını biliyorum.
Keşke Fransızca konuşabilsem.
Onu bebekliğinden beri tanırım.
Çocukluğundan beri onu tanıyorum.
Babanı çok iyi tanıyorum.
- Bilmiyorum.
- Bilmem.
Senin birlikte çalıştığın bir adam tanıyorum.
Eve giden yolu bilmiyorum.
- Ben 1976 yılından beri John'u tanırım.
- 1976'dan beri John'u tanıyorum.
Bilgisayarlara gerçekten aşina değilim.
Tom'un soyadını bile bilmiyorum.
Hiçbirinizi tanımıyorum.
En güvenli yol bu olsa gerek. En azından bu halatı tanıyorum.