Examples of using "Samą" in a sentence and their turkish translations:
Güzel zamanlama.
Kendimi tanıyorum.
Yıllardır aynı saç stiline sahibim.
Sen benimki ile aynı kameraya sahipsin.
Tom tam zamanında vardı.
Hâlâ aynı kızla mı görüşüyorsun?
Beni yalnız bırak!
Tom, Mary'nin yaptığıyla tamamen aynı şeyi yaptı.
Ben hâlâ öncekiyle aynı kişiyim.
Beni yalnız bırakabilirsin.
Beni yalnız bırakır mısın?
ve aynı kararla yarın da karşı karşıya kalacaksınız.
Tom bütün yıl aynı pantolonu giydi.
Bütün arkadaşlarım benim hoşlandığım aynı müzik türünden hoşlanırlar.
Tom Mary'nin küçük kız kardeşini Mary'yi sevdiğinden daha çok seviyor.
Bu yeni tedavi, birinci ya da üçüncü dünya ülkelerinde
Tom yapayalnız oturan bir kız gördü, bu yüzden onunla konuşmaya gitti.
İlk başta ıstakoz avlamak için de yengeç yönteminin aynısını kullandı.
İki köpeğim var ve onlardan her birini aynı miktarda yiyecekle besliyorum.
Eğer bir yerli gibi konuşmak istiyorsan, banjo çalanların aynı parçayı onu doğru ve istenilen tempoda çalabilinceye kadar defalarca pratik yaptıkları aynı şekilde söylemeyi pratik yapmaya istekli olmalısın.