Examples of using "Nikogo" in a sentence and their turkish translations:
Benim kimseye ihtiyacım yok.
Burada herhangi bir kimseyi tanımıyorum.
O kimseyi görmedi.
Kimsem yok.
Biz hiç kimseyi görmedik.
Ben kimseye ateş etmedim.
Kimseye zarar verme.
Hiç kimseyi tanımıyorduk.
Kimseyi görmüyorum.
Kimsenin gitmesine izin vermiyoruz.
Kimseyi öldürmedik.
Odada kimse yok.
Orada kimseyle karşılaşmadım.
Orada kimse yok.
Tom kimseyi öldürmedi.
Burada kimse yoktu.
Artık kimseye ihtiyacım yok.
Hiç kimseyi bulamadım.
Görünürde kimseler yoktu.
Burada kimse yok.
Hiç kimseden korkmam.
Burada kimseyi tanımıyorsun.
Ben hiç kimseyi beklemiyorum.
Hiç kör adam tanımıyorum.
Tom herhangi birine ateş etmedi.
Sami hiç kimseyi öldürmedi.
- Evde kimse yoktu.
- Evde hiç kimse yoktu.
Onlardan hiçbirini sevmiyorum.
Odada hiç kimse yoktu.
Dün burada hiç kimse yoktu.
- Köyde hiç kimse yoktu.
- Köyde kimse yoktu.
Tom kimseye zarar vermek istemiyor.
Arabada kimse yoktu.
- Boston'da kimseyi tanımıyorum.
- Boston'da hiç kimseyi tanımıyorum.
İçeride birini görmüyorum.
- Normalde kimse için beklemem.
- Normalde kimseyi beklemem.
- Evde kimse yoktu.
- Kimse evde değildi.
Parkta kimse yoktu.
Evde kimse yok.
Hiç kimse umursamayacak.
Burada hiç kimse olmamalı.
Bahçede kimse yoktu.
İçeride kimse yok.
Birini çalışırken görmedim.
Hiç kimseyi burada tek başlarına bırakmayacağız.
Odada kimse yok.
Evde kimse yok mu?
Etrafına bakındı fakat hiç kimseyi göremedi.
Yatak odanda kimse yok.
Bu üçünden herhangi birini tanımıyorum.
Kendimden başka suçlayacak hiç kimsem yok.
Kendimizden başka suçlayacak hiç kimsemiz yok.
Tom adında birini tanımıyorum.
Kimseyi kırmadığımı umuyorum.
Bu isimle kimseyi tanımıyorum.
Senden başka hiç kimseyi sevemem.
Sana veya başka birine ihtiyacım yok.
Bu koltukta kimse yok.
Burada bizden başka hiç kimse yok.
Tom kimseyle konuşmaz.
- O, hiçbirimizi tanımaz.
- Hiçbirimizi tanımıyor.
Biraz yalan kimseye zarar vermez.
Onun hiç kimseye saygısı yok.
Tom'un hiç kimseye saygısı yoktur.
Şimdi binada kimse yok.
Hiç kimseden yardım istemedim.
Hiç kimse kayıp değil.
Hayır, senelerdir kıdemli birini işe almadık.
Teröre bulaşan hiç kimseye müsamaha göstermeyeceğiz.
Mutfakta kimsenin olmadığını düşündüm.
Birinin sana yalan söylemesini durduramazsın.
Tom hariç parkta kimseyi görmedim.
Beni dinleyecek hiç kimsem yok.
Etrafa bakındım fakat kimseyi görmedim.
Tom gereksinimleri karşılayan birini bulamadı.
Biz Almanlar, dünyada Allah'tan başka hiçbir şeyden korkmayız.
Benimle seyahat edecek kimsem yok.
Şu an, ofiste kimse yok.
Tom evde hiç kimse olmadığını düşündü.
Hiç kimse evde değil gibi görünüyor.
En azından bir kez hastalanmamış birini bilmiyorum.
Tom Jackson adında birini tanıdığımı sanmıyorum.
Tom oraya tek başına gitti.
O kimseyi sevmiyor ve kimse onu sevmiyor.
- Onların hiçbiri tanımıyorum.
- Onlardan hiçbirini tanımıyorum.
Umarım hiçbiri trafik kazasına karışmamıştır.
Tom onu eve götürecek birini bulamadı.
Kızın tavsiye için başvuracağı kimsesi yoktu.
O filmi iki kez görmek isteyen birini hayal bile edemiyorum.
O sorunu yardım olmadan çözebilecek birini hiç görmedim.
Tom kendisini odasına kilitledi ve kimsenin içeri girmesine izin vermedi.
Keşke yardım istemeden bu projeyi nasıl bitirebileceğimi çözebilsem.
Beni senin kadar mutlu eden kimseyle tanışmadım.
Onlardan hiçbiri toplantıda mevcut değildi.