Examples of using "Wpływ" in a sentence and their turkish translations:
İnsanlar farklılık yaratmayı önemser.
Bu durumun sebebinin
akış oranı yeterince yüksekse telafi edilebilir.
bazen çok yoğun bir şekilde.
üreme biyolojisinin ötesine geçerdi.
Görünüşe göre dev midyelerin mercan resifleri üstünde büyük etkisi var.
Denizdeki varlıkların çoğu kirlilikten etkilendi.
Hamileliliğin vücudumuzda büyük bir biyolojik götürüsü olur.
Yalnızlık ve tecritin içe işleyen sağlık etkileri var.
Ay'dan etkilenen tek şey hayvanlar değil.
Öğretmenin öğrenciler üzerinde büyük bir etkisi var.
Birçok televizyon programı çocuklar üzerinde kötü etkiye sahiptir.
Stresin sağlığınız üzerinde çok büyük olumsuz etkisi olabilir.
Peki Dünya'nın gün uzunluğunu başka bir şey belirleseydi ne olurdu?
Çünkü iç dünyamızla mücadelemiz her şeyi yönetiyor.
Fakat artık bizim okyanuslarda yarattığımız etkiler de gece hayatında yeni davranışlar doğurmaktadır.
Normanların İngiltere'yi istila etmesinin İngiliz dili üzerinde çok büyük etkisi olmuştur.
Uyku eksikliğinin öğrencinin notlarının üzerinde çok büyük olumsuz etkisi olabilir.