Examples of using "Miała" in a sentence and their turkish translations:
O bir kalp ameliyatı geçirdi.
O, başlamak üzereydi.
Zor bir hayat yaşadı.
Onun yanakları kırmızıydı.
O koyu mavi bir eşarp taktı.
O kırmızı bir elbise giydi.
Aklına gelen tek bir şey vardı.
Onun elma dolu bir sepeti vardı.
Bir dulun üç kızı vardı.
Onun öksürük nöbeti vardı.
Ahtapot Paul haklıydı.
O dans ayakkabıları giyiyordu.
Anneannem bir felç geçirdi.
O bir yelek giydi.
Onun sadece iki erkek arkadaşı vardı.
Onun uzun sarı saçları vardı.
Onun mutlu bir çocukluğu vardı.
Onunla birlikte partiye katılması gerekiyordu.
LB: Yine de Arifeen'in hikayeleri vardı.
Ve bu onun hakkıydı.
Planlandığı gibi, üç aylık bir süre zarfında...
Hikayenin mutlu bir sonu vardı.
Bulut, ayı biçimindeydi.
O, kırmızı bir etek giyiyordu.
Onun kişisel bir konuşma tarzı vardı.
Marilla'nın, akciğerleri ile ilgili sorunları vardı.
Onun görüşü önemsizdi.
O kırmızı bir elbise giydi.
- O, siyah bir şapka giyiyordu.
- Siyah bir şapka takıyordu.
Onun üzerinde güzel bir elbisesi vardı.
Mary'nin üzerinde bir elbise vardı.
O koyu kahverengi ayakkabılar giyiyordu.
Onun hiç kurşun kalemi yoktu.
Keşke öyle güzel bir elbisem olsa.
Onun dönecek kimsesi yoktu.
Anneannem Almanya'da ameliyat oldu.
Sınavı geçmek için şanslıydı.
Onun dün yapacak bir şeyi yoktu.
Mary beyaz bir elbise giydi.
Öğleden sonra onun hep zamanı vardır.
Sami'nin yedi dolar nakdi vardı.
Annemde demans vardı ve beni artık tanıyamıyordu
tüm konsept yerle bir olabilir.
üreme biyolojisinin ötesine geçerdi.
Kızın boynunun etrafında uzun bir eşarp vardı.
Gelecek yıl o on yedi olacak.
- Birçok tanıdığı vardı ama, hiç arkadaşı yoktu.
- Çok tanıdığı vardı ama hiç dostları yoktu.
Az önce karımın beni aldattığını öğrendim.
Tom Mary'nin ne demek istediğini anladı.
Onun saat 2.30'da onu araması bekleniyordu.
O üç yaşındayken babası öldü
Zil çaldığında tam banyo yapmak üzereydi.
tam olarak bir dakika geçirmesi için bir kronometre var.
çünkü karımdan bir şey saklıyordum.
"Yılan yıldızlarının yemeğini çalması her zaman sorun olacak."
Tom Mary'nin ne demek istediğini merak ediyordu.
Duygularını kontrol etmesi çok zordu.
Tom Mary'nin ne demek istediğini bilmiyor.
O gün anneannem kanser ameliyatı olduğu için oradaydı.
Gazete röportajına göre, dün akşam bir uçak kazası vardı.
Bayan Young onu habersizce ziyaret etmemden rahatsız olmadı.
Gelecek ay on altı olacağını söyledi.
Telefon çalmaya başladığında, Anne evden ayrılmak üzere idi.
Tom Mary'nin ne demek istediğinden gerçekten emin değildi.
- Televizyon haberine göre, Hindistan'da bir uçak kazası olmuş.
- TV haberine göre, Hindistan'da bir uçak kazası vardı.
Bir çocuğum olacak.
Ailesinin dengeli biçimde beslenmesini sağlar.
Onun adı Linda idi ve o, Tony'den bir yaş daha gençti.
Onun her zaman elleri ve ayaklarında kan dolaşım ile ilgili problemleri vardı.
Kusuyor gibi hissettim.
Onun yanakları buz gibi soğuktu.
Onun satın alacak başka bir şeyi yoktu, bu yüzden mağazadan çıktı.
Kızın tavsiye için başvuracağı kimsesi yoktu.
O çok sıkıntıdaydı ama mecbur olduğu işi isteyerek yaptı.
Onun tek isteği, geri dönmek ve tek kızını son bir kez görmekti.
Tom Mary'nin haklı, kendisininse hatalı olduğunu kabul etmek istemiyor.
Shevardino'daki bir başka ileri seviye düşmanın ilerlemesini ertelemesi bekleniyor.
O kapıdan geçen bir sonraki kişinin kısa pantolon giymesi pek olası değildir.
Kaç tane saatin vardı?