Examples of using "Uwierzyć" in a sentence and their turkish translations:
Sana inanmak zor.
Kulaklarıma inanamadım!
- Gerçekten sana inanmak istiyorum.
- Size gerçekten inanmak istiyorum.
İnanması zor.
Buna inanmayı zor buluyorum.
- Buna inanmam zor.
- Buna inanmak benim için zordur.
O, onun hikayesine kendini inandıramadı.
Tom ona inanmak istemiyor.
Bunu söylediğime inanamıyorum.
Hâlâ ona inanamıyorum.
Onun öldüğüne inanamıyorum!
Onun Tom olduğuna inanamadım.
Onun sen olduğuna inanamadım.
Onu gördüğümde ona inanamadım.
O, ona inanacak kadar aptaldı.
Ben hâlâ ona inanmakta sorun yaşıyorum.
Buna kendim inanamıyorum.
Şansımıza inanamıyorum.
Yani resmen... ...gözlerime inanamadım.
Tekrar burada olduğuma inanamıyorum.
Tom'un öldüğüne inanamıyorum.
Tom'un evlendiğine inanamıyorum.
Bana rüşvet vermeye çalıştığına inanamıyorum.
Tom'a hâlâ güvendiğine inanamıyorum.
Senin nişanlı olduğuna hâlâ inanamıyorum.
Evli olduğuna hâlâ inanamıyorum.
Dolandırdığımı düşündüğüne inanamıyorum.
Tom'un onu yaptığına inanamıyorum.
Tom ona inanmayı zor buldu.
Onun olduğuna hâlâ inanamıyorum.
Tom'un Mary'den nefret ettiğine hâlâ inanamıyorum.
Bir şey söylemediğine hâlâ inanamıyorum.
Ben ne olduğuna inanamadım.
Az önce gördüğüme inanamıyorum.
Onun az önce gördüğüne inanamıyorum.
Tom az önce yaptığına inanamıyor.
Tom az önce duyduğuna inanamıyor.
Ona inanacak kadar aptal değilim.
Gözlerime inanamıyorum.
Onun gerçekten olduğuna hâlâ inanamıyorum.
Bunun hepsinin olduğuna hâlâ inanamıyorum.
Senin ve Tom'un evlendiğine hâlâ inanamıyorum.
O, kulaklarına inanamadı.
Mary'nin bisikletini çalan kişinin Tom olduğuna inanamıyorum.
Bütün paranı bağışlayacağına inanamıyorum.
Onlar bana söylediğinde buna inanamadım.
Tom, Mary ve John hakkındaki söylentiye inanmak istemedi.
İngiliz, bu son soruyu duyunca kulaklarına inanamadı.
Buralarda iyi bir yiyecek bulmanın ne kadar zor olduğuna inanamıyorum.
Sonunda seninle tanışabildiğime inanamıyorum.
Benim etkilendiğim kadar etkilenmediğine inanamıyorum.
Gördüğüme inanamıyorum.
Onun olduğuna inanamıyorum.
Ne olduğuna inanamıyorum.
O işten vazgeçtiğine inanamıyorum.