Examples of using "Trzysta" in a sentence and their turkish translations:
Bize üç yüz dolar borçlusun.
Arabamı tamir ettirmek bana üç yüz dolara mal oldu.
İstediğim ceket üç yüz dolara mal oldu.
Tom üç yüz dolara bir bisiklet aldı.
Bunlar muhtemelen en az üç yüz dolar değerinde.
- Burası üç yıldızlı bir otel; gecesi üç yüz dolardır.
- Bu üç yıldızlı bir otel, gecelik üç yüz dolar.
Tom genellikle saatte üç yüz dolar kazandığını söylüyor.
Boston'un otuz mil güneyinde bir benzin istasyonundayım.