Translation of "Rower" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Rower" in a sentence and their turkish translations:

Naoliwiłem rower.

Bisikleti yağladım.

- Czyj jest ten rower?
- Czyj to rower?

Bu bisiklet kimindir?

- Ten rower jest mój.
- To mój rower.

Bu bisiklet benim.

- Tom ukradł twój rower.
- Tom ukradł wasz rower.

Tom senin bisikletini çaldı.

Mam czerwony rower.

Kırmızı bir bisikletim var.

Ona ma rower.

Onun bir bisikleti var.

Znalazł mój rower.

Bisikletimi buldu.

To mój rower.

Bu bisiklet benim.

Mam stary rower.

Benim eski bir bisikletim var.

Czyj to rower?

Bu kimin bisikleti?

To rower Mike'a.

- Bu Mike'ın bisikleti.
- Bu Mike'ın bisikletidir.

Ken chce rower.

Ken, bir bisiklet istiyor.

Skradziono rower Toma.

Tom'un bisikleti çalındı.

Mary naoliwiła swój rower.

Mary bisikletini yağladı.

Ojciec kupił mi rower.

Baba bana bir bisiklet satın aldı.

Czy to twój rower?

- O, sizin bisikletiniz mi?
- Senin bisikletin mi?

On znalazł mój rower.

O benim bisikletimi buldu.

Czyj jest ten rower?

Bu kimin bisikleti?

To jest mój rower.

Bu benim bisikletim.

Który rower bardziej lubisz?

Hangi bisikleti daha çok seviyorsun?

Każdy chłopiec ma rower.

Her çocuğun bir bisikleti vardır.

Mogę pożyczyć twój rower?

Bisikletini ödünç alabilir miyim?

Chcę kupić nowy rower.

Yeni bir bisiklet almak istiyorum.

Ten rower jest mój.

Bu benim bisikletim.

Mój rower potrzebuje naprawy.

Bisikletimin onarılmaya ihtiyâcı var.

To mój własny rower.

Bu benim kendi bisikletim.

To rower mojego brata.

- Bu bisiklet küçük kardeşime ait.
- Bu bisiklet küçük erkek kardeşime ait.

Policja odnalazła rower Toma.

Polisler Tom'un bisikletini buldu.

Tom naprawił mój rower.

Tom bisikletimi tamir etti.

Jej rower jest niebieski.

Onun bisikleti mavi.

On myje rower co tydzień.

O her hafta bisikleti yıkar.

Mógłbyś pożyczyć mi swój rower?

Bana bisikletini ödünç verir misin?

Ile kosztuje ten rower górski?

O dağ bisikleti kaç para?

Wciąż bardzo lubię ten rower.

Ben bu bisikleti hâlâ seviyorum.

Na urodziny kupię Ci rower.

Sana doğum günün için bir bisiklet alacağım.

To jest mój stary rower.

Bu benim eski bisikletim.

Ojciec kupił mi nowy rower.

Baba bana yeni bir bisiklet aldı.

Ten niebieski rower jest nowy.

- Mavi bisiklet yeni.
- Mavi bisiklet yenidir.

Czy ten rower jest twój?

Bu bisiklet senin mi?

Ten rower należy do mnie.

Bu bisiklet bana aittir.

Czy pożyczysz mi swój rower?

Bana bisikletini ödünç verir misin?

Dam ci na urodziny rower.

Doğum günün için sana bir bisiklet ısmarlayacağım.

To nie jest mój rower.

O benim bisikletim değil.

Twój rower podobny jest do mojego.

Bisikletiniz benimkine benziyor.

Muszę dać mój rower do naprawy.

Bisikletimi tamir ettirmeliyim.

Mój ojciec naprawia mój zepsuty rower.

Babam bozuk bisikletimi tamir ediyor.

Tom kupił rower za trzysta dolarów.

Tom üç yüz dolara bir bisiklet aldı.

Muszę prowadzić rower, bo przebiłem oponę.

Lastiklerden biri boşaldığı için bisikletimi itmek zorundayım.

Twój rower jest lepszy od mojego.

Senin bisikletin benimkinden daha iyi.

Ken pomalował swój rower na biało.

Ken bisikletini beyaza boyadı.

To taki sam rower jak mój.

O, benim sahip olduğum bisikletle aynıdır.

- Możesz wypożyczyć rower na godzinę w tym sklepie.
- W tym sklepie można wynająć rower na godziny.

Bu dükkanında saatle bisiklet kiralayabilirsiniz.

Rower zardzewieje, jeżeli zostawisz go na deszczu.

Eğer yağmurda bırakırsan, bir bisiklet paslanır.

Nowy rower kosztował mnie aż 50000 jenów.

Yeni bisiklet bana 50.000 yen kadar fiyata mal oldu.

Tom założył kask i wsiadł na rower.

Tom kaskını giydi ve bisikletine bindi.

Tom wsiadł na swój rower i odjechał.

Tom bisikletine binip gitti.

Pójdę na rower, nawet jeśli będzie padać.

Yağmur yağsa bile, bisiklet sürmeye giderim.

Jeśli chcesz nowy rower, lepiej zacznij zbierać pieniądze.

Yeni bir bisiklet istiyorsan tasarruf yapmaya başlasan iyi olur.

Nie wiem, czy Tom ma rower, czy nie.

Tom'un bir bisikleti olup olmadığını bilmiyorum.

Rower Toma jest o wiele nowszy od mojego.

Tom'un bisikleti benimkinden çok daha yeni.

Nie mogę uwierzyć, że to Tom ukradł rower Mary.

Mary'nin bisikletini çalan kişinin Tom olduğuna inanamıyorum.

Wrzuć rower na pakę, a podrzucę cię do domu.

Sadece bisikletini kamyonun arkasına at ve ben seni arabayla eve götüreceğim.