Translation of "Temu" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "Temu" in a sentence and their turkish translations:

- Byłaś tutaj tydzień temu?
- Byłeś tutaj tydzień temu?

Geçen hafta burada mıydın?

- Zmarł trzy lata temu.
- Umarł trzy lata temu.

- O, üç yıl önce öldü.
- Üç yıl önce öldü.

Używaną dawno temu.

görüyorsunuz.

30 lat temu,

bu devrim

Dziewięć lat temu.

Dokuz yıl önce.

Daj temu chwilkę.

Ona bir saniye ver.

- Dwa dni temu złapałem przeziębienie.
- Przeziębiłam się dwa dni temu.

İki gün önce soğuk algınlığı oldum.

Około 200 lat temu

Yaklaşık 200 yıl önce,

Dzięki temu niezwykłemu przystosowaniu

Bu olağanüstü adaptasyon sayesinde...

Postawa, która temu przeczy,

bunu inkâr eden zihniyet,

Zaczęła dziesięć minut temu.

O, on dakika önce başladı.

Chwilę temu piłem mleko.

Bir dakika önce süt içiyordum.

Wstałem 10 minut temu.

Ben 10 dakika önce kalktım.

Przyjrzyjmy się temu bliżej.

Buna daha yakından bakalım.

To było lata temu.

Bu yıllar önceydi.

Wyszedł dziesięć minut temu.

O, on dakika önce gitti.

Tom zmarł dawno temu.

Tom uzun zaman önce öldü.

Zmarła pięć lat temu.

O, beş yıl önce öldü.

Zmarł dziesięć lat temu.

On yıl önce öldü.

Dawno temu był milionerem.

O, çok uzun zaman önce bir milyonerdi.

Przyjrzyjmy się bliżej temu wykresowi.

Şu grafiğe yakından bir bakın.

Mogę powierzyć temu moje życie.

Hayatımı buna bağladığım için mutluyum.

Śnieg przestał padać godzinę temu.

Bir saat önce kar yağışı durdu.

Dwa lata temu miałam skrobankę.

İki yıl önce kürtaj oldum.

Spotkała go trzy lata temu.

O, onunla 3 yıl önce tanıştı.

Ktoś przyszedł dziesięć minut temu.

On dakika önce birisi geldi.

Byłem w Paryżu lata temu.

Uzun yıllar önce Paristeydim.

Tom wyszedł dziesięć minut temu.

Tom on dakika önce terk etti.

Zrobimy impeachment temu sku****ynowi

*** mahkemeye vereceğiz.

Poznałem go trzy lata temu.

İlk olarak ona üç yıl önce rastladım.

Widziałam Toma kilka minut temu.

Birkaç dakika önce Tom'u gördüm.

Mógłbym się temu bliżej przyjrzeć?

Ona daha yakından bakabilir miyim?

Dwa dni temu kupiłem aparat.

İki gün önce bir kamera aldım.

Ożeniłem się osiem lat temu.

Sekiz yıl önce evlendim.

Dostałem list napisany tydzień temu.

Bir hafta önce yazılmış bir mektup aldım.

Zrobiła magisterium trzy lata temu.

Master derecesini üç yıl önce aldı.

Godzinę temu wyszła ze szpitala.

O bir saat önce hastaneden ayrıldı.

To się wydarzyło tydzień temu.

O bir hafta önce oldu.

Paczka dotarła trzy godziny temu.

Paket üç saat önce geldi.

Tom nie może temu zaprzeczyć.

Tom bunu reddedemez.

Widziałem ich kilka minut temu.

Birkaç dakika önce onları gördüm.

Jeździłem tam kilka lat temu.

Birkaç yıl önce oraya çok giderdim.

Rzuciłem palenie pół roku temu.

Altı ay önce sigarayı bıraktım.

Kot był chory tydzień temu.

Kedi geçen hafta hastaydı.

Byłem w Kioto dawno temu.

Uzun zaman önce Kyoto'ya gittim.

Tom wyjechał trzy dni temu.

Tom, üç gün önce gitti.

Tom wyszedł kilka minut temu.

Tom birkaç dakika önce ayrıldı.

Tom jest przeciwny temu planowi.

Tom plana karşı çıkıyor.

Tom zmarł parę lat temu.

Tom birkaç yıl önce öldü.

To było dwa dni temu.

O iki gün önceydi.

Poznałem Toma wiele dekad temu.

On yıl önce Tom'la tanıştım.

Znalazłem to jakiś czas temu.

Onu bir süre önce buldum.

Widziałem go trzy lata temu.

Onu üç yıl önce gördüm.

Trzy lata temu byłoby to niemożliwe.

Üç yıl önce bu yapılamadı.

Dzięki temu możemy wyprowadzić niesamowite tożsamości

dolayısıyla da artık bu muhteşem özdeşlikleri

Nie możemy pozwolić temu ptasznikowi uciec.

Bu tarantulanın kaçmasını göze alamayız.

Nie możemy pozwolić temu ptasznikowi uciec.

Bu tarantulanın kaçmasına izin veremeyiz.

Rok temu ucierpiała przez rozbłysk słoneczny.

geçen yıl alev aldı.

250 lat temu w krajach najzamożniejszych

250 yıl önce dünyanın en zengin ülkelerinde

Miałam ciążę pozamaciczną dwa lata temu.

İki yıl önce ektopik gebeliğim vardı.

Ona opuściła szkołę dwa lata temu.

O, iki yıl önce okulu bıraktı.

Dwa lata temu pojechał do Paryża.

O, Paris'e iki yıl önce gitti.

Trzy miesiące temu definitywnie rzuciłem palenie.

Ben 3 ay önce sigarayı tamamen bıraktım.

Kilka dni temu widziałem tę dziewczynę.

Geçen gün kızı gördüm.

Byłem w Rumunii kilka lat temu.

- Birkaç yıl önce Romanya'yı gördüm.
- Birkaç yıl önce Romanya'yı ziyaret ettim.

Tom właśnie wyszedł kilka minut temu.

Tom sadece birkaç dakika önce ayrıldı.

Dajmy temu tylko trochę więcej czasu.

Sadece ona biraz daha zaman verelim.

Dwa lata temu pojechałem do Chin.

Çin'e iki yıl önce gittim.

Dawno temu był sobie młody człowiek.

Uzun zaman önce, genç bir adam vardı.

Przyjechałem do Tokio dwa miesiące temu.

İki ay önce Tokyo'ya geldim.

Mick nadał temu dziecku imię Richard.

Mick bebeğe Richard adını verdi.

Uczyłem Toma francuskiego trzy lata temu.

Üç yıl önce Tom'a Fransızca öğrettim.

Wysłałem Ci to dwa dni temu.

Onu sana iki gün önce gönderdim.

Zacząłem tu pracować trzydzieści lat temu.

Ben otuz yıl önce burada çalışmaya başladım.

Zadzwoniłem do ciebie trzy godziny temu.

Üç saat önce seni aradım.

Tom był tutaj pół godziny temu.

Tom otuz dakika önce buradaydı.

Tom był tutaj niecałą godzinę temu.

Tom bir saatten daha az önce buradaydı.

Ten most powstał dwa lata temu.

Bu köprü iki yıl önce yapıldı.

Marilyn Monroe zmarła 33 lata temu.

Marilyn Monroe 33 yıl önce öldü.

Zacząłem grać w golfa lata temu.

Yıllar önce golf oynamaya başladım.

Tom był tu akurat chwilę temu.

Tom az önce buradaydı.

Tom jest zamożniejszy niż rok temu.

Tom geçen sene bu zamanlar olduğundan daha varlıklıydı.

Tom poznał Mary trzy lata temu.

Tom Mary ile üç yıl önce tanıştı.

Tomek stracił pracę trzy miesiące temu.

Tom üç ay önce işini kaybetti.

Kilka lat temu pojawił się wielostronny wniosek,

Aslında birkaç yıl önce bunu yapmak için

15 lat temu opuściłem amerykański bank inwestycyjny

15 sene önce devlete ait büyük bir İtalyan petrol şirketine katılmak için

26 lat temu, na tej właśnie scenie.

26 yıl önce bu sahnede.

30 lat temu toczyły się 23 wojny,

30 yıl önce ise 23 savaş vardı,

Niewielu uchodzi z życiem temu systemowi nadzoru.

Tarantulanın gözetleme düzeneğinden pek bir şey kaçmaz.

Sześć noworodków. Urodziły się kilka godzin temu.

Altı yeni doğmuş yavru. Birkaç saatlikler.

Dziewięć lat temu, gdy doszliśmy do władzy,

Dokuz yıl önce iktidara geldiğimizde

Wyglądasz tak, jak Tom trzydzieści lat temu.

Tam Tom'un otuz yıl önce göründüğü gibi görünüyorsun.

Jadłem obiad dwie i pół godziny temu.

İki buçuk saat önce öğle yemeği yedim.

Ten człowiek udowodnił to matematycznie dawno temu.

Bu adam bunu uzun bir süre önce kanıtladı.

Widziałem Twojego kuzyna Toma kilka dni temu.

Sadece birkaç gün önce kuzenin Tom'u gördüm.

Tom przyjechał do Bostonu trzy lata temu.

Tom üç yıl önce Boston'a geldi.

Przeprowadziłem się do Bostonu trzy lata temu.

Üç yıl önce Boston'a taşındım.