Examples of using "Dni" in a sentence and their turkish translations:
Gece gündüz.
İki gün önce soğuk algınlığı oldum.
Yağmur beş gün sürdü.
Kar dört gün sürdü.
Üç günümüz kaldı.
Rüzgarlı günleri sevmiyorum.
Kedi yirmi günlüktür.
Üç gündür yağmur yağmaya devam ediyor.
Yalnızca üç günün var.
Huzursuzluk üç gün sürdü.
Yedi gün boyunca yağmur yağdı.
O, orada üç yıl kaldı.
Pasifik Okyanusu'nu otuz günde geçti.
Günler kısalıyor.
Birkaç günlüğüne kasabadan ayrılıyorum.
Tom birkaç gün izne çıkıyor.
Orada birkaç gün kalacağım.
Birkaç gün burada kalacağım.
Görüşmeler üç gün sürecek.
İki gün içinde görüşürüz.
Üç gün durmadan yağmur yağdı.
Kelebeklerin ömrü üç gündür.
Günlerce seni görmedim.
İki gün önce bir kamera aldım.
Burada birkaç gün kalacağım.
Onlar oraya iki gün önce gitmişti.
Bu birkaç gün sürebilir.
Bir haftada kaç gün vardır?
Kurs on dört gün sürecek.
- Dört gündür yatakta hasta.
- O dört gündür yatakta hasta.
Hava iki gündür rüzgarlı.
On gününü aldı.
Tom, üç gün önce gitti.
O iki gün önceydi.
- İlkbaharda günler uzar.
- Baharda günler uzar.
İki gün sonra adaya vardık.
Üç gün içinde gel lütfen.
Arka arkaya üç gün boyunca yağmur yağdı.
İki gün boyunca otelde kaldı.
- Üç gündür aralıksız yağmur yağıyor.
- Üç gündür aralıksız yağıyor.
Birkaç günlüğüne kasabanın dışında olacağım.
Geçen gün kızı gördüm.
- Hafta içleri beyaz gömlek giyerim.
- Hafta içi beyaz gömlek giyerim.
Bir siyasetçi olarak onun günleri sayılı.
Gidişini iki gün erteledi.
Bu o günlerden biriydi.
Üç gün Boston'da kaldım.
Belki birkaç gün izin almalısın.
Birkaç gündür New York'ta idim.
Onu sana iki gün önce gönderdim.
- Ben birçok gündür burada çalışıyorum.
- Ben günlerdir burada çalışıyorum.
Noel'e kadar dört gün var!
Tom kazadan birkaç gün sonra öldü.
Tom birkaç gün daha kalmaya karar verdi.
Tom ondan üç gün sonra Mary'yi görmeye gitti.
Son iki gündür meşgul değilim.
İki gün için yeterli su vardı.
O, son beş gündür o otelde kalıyor.
O, her üç günde bir süpermarkete gider.
- Dört gündür yatakta hasta.
- O dört gündür yatakta hasta.
Senin birkaç gün geri gitmeyeceğini düşündüm.
Tom birkaç gün Mary ile çalıştı.
Sadece birkaç gün önce kuzenin Tom'u gördüm.
Tom'un cenazesi üç gün önceydi.
Doktor sadece hafta içlerinde mevcut.
Tom, üç gün önce bizi ziyarete geldi.
Güneşli günlerde, sahil çok kalabalık olur.
Nagoya'da üç gün kalmayı düşünüyorum.
Birçok güve, yetişkin olarak sadece birkaç gün yaşar.
Her ağaç yılda sadece birkaç gün meyve verir.
Ama en önemlisi, dört beş gün sonra tekrar sokağa, eylemlere dönmüştük.
Tatillerde günleri bir şey yapmadan geçiririm.
O beş gündür okula gelmiyor.
O iki gün sonra geri geldi.
Gitmek zorundaysam, yemek yemeden birkaç gün gidebilirim.
Birkaç gün içinde arabanı tamir ettirmeliyim.
İncil'e göre Tanrı dünyayı altı günde yarattı.
Birkaç gündür sana yazma ihtiyacı hissettim.
Gerçekten üç gün daha kalmak ister misin?
Tom'un birkaç için evimizde kalması gerekiyor.
Bunu iki ya da üç günlüğüne alabilir miyim?
O günlerce yemek yememiş olabilir.
Tom önümüzdeki hafta birkaç gün izin alacak.
Geçen gün partide eski bir arkadaşıma rastladım.
Fakat günlerdir bir şey yemediler. Annenin avlanması gerek.
Pasifik Okyanusu'nun ücra köşesindeki Palau Takımadaları. Yeni Ay'a üç gün var.
Büyükbabam hayatının geriye kalan kısmını sakin bir şekilde yaşamak istiyor.
Artık daha fazla dayanamıyorum! Üç gündür uyumadım!
Erkek arkadaşım hapse girdiğinden beri 10 gün oldu.
Birkaç gün önce yaptığımız güveci yiyoruz.
Tom ve Mary dağlarda birkaç gün geçirmek istedi.
Noel arifesi genellikle diğer günlerden daha sessizdir.
On kişiydik ve birkaç gün içinde 2.000 tane yakaladık.
Nihayetinde, yaklaşık 100 gün sonra, kol tamamen yeniden büyümüştü.
Bir sonraki gün okul olduğu gecelerde, çocuklarımın televizyon seyretmelerine izin vermem.
Ancak 12, hatta 14 güne kadar da sürebilir.
İşi birkaç gün içinde bitirmem mümkün değil.
Tom'un üç gündür yiyeceği ve suyu yoktu.