Examples of using "Przykro" in a sentence and their turkish translations:
Üzgünüz.
Çok üzgünüm.
- Özür dilerim.
- Üzgünüm.
Çok üzgünüz.
Ben çok üzgünüm.
Üzgünüm, anlamıyorum.
Onu işittiğime üzüldüm.
Ben çok üzgünüm.
Üzgünüm, uçuş dolu.
Kovulduğuna üzüldüm.
Sana ne kadar üzgün olduğumu söylemek istedim.
Biz onun hakkında çok üzgünüz.
Özür dilerim, sana yardım edemem.
Kaybın için üzülüyoruz.
Bunun olduğuna üzgünüz.
Biz hata için kendimizi üzgün hissettik.
Üzgünüm fakat o şimdi dışarıda.
Üzgünüm önceki randevum var.
Tom'un burada olmadığına üzüldüm.
Üzgünüm, uzun kalamam.
Üzgünüm fakat sanırım sen hatalısın.
- Üzülerek söylüyorum ki ben gelemiyorum.
- Maalesef ben gelemiyorum.
Size yardım edemediğimiz için üzgünüz.
Korkarım ki Tom seninle konuşmak istemiyor.
Hiç kimse doğum günümü hatırlamadığı için üzgündüm.
Bunu bilmemen bir utanç.