Examples of using "Słyszeć" in a sentence and their turkish translations:
Bunu duymak güzel.
Onu işittiğime üzüldüm.
Bazılarınız bunu duymuş olabilir,
Bu konuyu duymamış olabilirsin.
Onu duyduğuma çok üzüldüm.
Tom bunu duymak istemiyor.
Bunu duymak gerçekten güzel.
Sesinizi duyduğum için mutluyum.
Tom seni duymuş olamaz.
Bunu duyabiliyor musun?
Senin hakkında başka şikayet duymak istemiyorum.
Tom sorunlarımı dinlemek istemiyordu.
Tom adının çağrıldığını duyabiliyordu.
Tom söylemek zorunda olduğum hiçbir şeyi duymak istemiyordu.
Tom Mary'nin problemlerinin tamamını duymak istemiyordu fakat sessizce oturdu ve dinledi.