Examples of using "Przyjechać" in a sentence and their turkish translations:
O çoktan varmış olmalıydı.
Avustralya'ya gelmelisin.
Boston'a gitmeyi planladığını düşünüyordum.
Ziyarete gelmek istersen, lütfen gel.
Geçen yıl Japonya'ya gelmeye karar verdim.
Tom bizimle birlikte Boston'a gelmek istiyor.
Tom benimle birlikte Boston'a gelemez.
Benimle gelmek istememenin nedeni bu mudur?