Examples of using "Paryżu" in a sentence and their turkish translations:
Paris'te kar yağıyor.
Paris'teyiz.
Paris'te öğretim yapmak istiyorum.
- Paris'te hiç bulundunuz mu?
- Hiç Paris'te bulundun mu?
Paris'te hiç bulunmadım.
Keşke şu an Paris'te olabilsem.
Uzun yıllar önce Paristeydim.
İki kez Pariste bulundum.
Asla Paris'te bulunmadın?
Eyfel Kulesi, Paris'tedir.
Onunla Paris'te tanıştığımızı hatırlıyorum.
Paris'te Fransızca öğrenmek istiyorum.
O, Paris'teki durum hakkında ne düşünüyor?
Achille 1908'de Paris'te doğdu.
O şimdi ya Roma'da ya da Paris'te.
Her neyse, o şimdi Paris'te olabilir.
Xavier, Paris Üniversitesi'nde ekonomi okuyan genç bir öğrencidir.
Biliyorsunuz, Paris kentinde her 100 doğumdan 28'i piç olarak kayıtlıdır.
Paris sendromu bir tür kültür şokudur. Şehrin moda merkezi imgesine kapılıp Paris'te yaşamaya başlayan, sonrasında yerel adetlere ve kültüre iyi uyum sağlayamayıp, zihinsel dengesini yitiren ve depresyona yakın belirtiler gösteren yabancıları tanımlamak için kullanılan psikiyatrik bir terimdir.