Examples of using "Nigdy" in a sentence and their turkish translations:
Asla asla deme.
- Asla!
- Hiç!
Beni asla yenemeyeceksin, beni duydun mu? Asla!
Ben hiç sigara içmedim.
...ya da asla.
- Bir daha asla!
- Asla!
Ben hiç sigara tiryakisi olmadım.
Seni asla unutmayacağız.
Ben hiç Tom'a vurmadım.
Şunun ne anlama geldiğini asla tam olarak anlayamayacağım:
Hiç olmadı.
Asla yalan söyleme!
Hiç oy vermedim.
Asla yalan söylemem.
Ben asla anlamayacağım.
Sen asla soru sormazsın.
Ya şimdi ya da asla.
- Asla ağlamam.
- Ben asla ağlamam.
Sen hiç aramalarıma asla geri dönmezsin.
Ben Tom'u asla öpmem.
Daha önce orada hiç bulunmadım.
Böyle bir şeyi asla yapmazdım.
Okula asla devamsızlık yapmadım.
- Asla öyle bir şey görmedim.
- Hiç böyle bir şey görmedim.
Hiç böyle bir acı hissetmemiştim.
Asla üçgeni seçmiyorlar.
Asla pes etmeyin.
Asla pes etmeyin!
Böyle asla karşıya geçemem.
Ancak hiç yalan söylemezdi.
Hiç solmuyorlar.
- Biz asla anlaşamayacağız.
- Asla kabul etmeyeceğiz.
Asla şeker kullanmayız.
Ben biyolojiyi hiç sevmedim.
Ben seni asla sevmedim.
Bir ismi asla unutmam.
Asla bir şansımız olmadı.
Şu ana kadar hiç tutuklanmadım.
Ben hiç günlük tutmadım.
- Asla yatağımı yapmam.
- Asla yatağımı toplamam.
Seni asla terk etmeyeceğim.
Onunla hiç karşılaşmadım.
Ben sana asla ihanet etmedim.
Ben bir daha asla buraya gelmiyorum.
- Seni asla anlamayacağım.
- Sizi asla anlamayacağım.
Bana hiç güvenmedin.
Umudumu asla kaybetmeyeceğim.
Seni asla hayal kırıklığına uğratmayacağım.
Ben asla bir zürafa görmedim.
Bu hiç yapmadığım bir şey.
Tom hiç yalan söylemedi.
Asla umudunuzu kaybetmeyin.
Seni asla unutmayacağım.
''Asla istemem'' seçeneğine tıklardım.
Susan hiç sigara içmez.
- O, asla yalan söylemez.
- O asla yalan söylemez.
Kız kardeşimi asla ziyaret etmem.
- O asla onu ziyaret etmedi.
- O, onu hiç ziyaret etmedi.
Karşıya geçerken çok dikkâtli olamıyorsun.
Hiç bıyığım olmadı.
Ben asla kendi başıma yüzmem.
Ben hiç alkolik olmadım.
Asla pes etme!
- O, asla metroyla seyahat etmedi.
- O, asla metroyla yolculuk yapmadı.
Daha önce hiç bu kadar mutlu olmamıştım.
Yeniden evlendim.
Tom asla trene binmez.
Tom asla seni sevmeyecek.
Sen onu bana asla söylemedin.
Matematikte iyi değildim.
Bir kızı hiç öpmedim.
Seni asla terk etmeyeceğime sana söz veriyorum.
Bu konuda hiç şüphe etme,
Unutmayın, asla pes etmeyin!
Unutmayın, asla pes etmeyin!
Unutmayın, asla pes etmeyin!
Ne çıkacağı hiç belli olmaz.
O yüzden doğa uykuya karşı bir güvenlik önlemi oluşturmadı
Bu yüzden uçakta hiç uyumam.
kalpleri kırılmaz,
Yavrusunu koruyan anne hafife alınmaz.
Kameraya da hiç alınmamıştır.
Daha önce hiç kayda alınmamış bir davranış.
Paris'te hiç bulunmadım.
Betty asla bir kelime söylemedi.
Asla böyle bir şey görmedim.
O kadar çok para asla görmemiştim.
- Onun şarkı söylediğini asla duymadık.
- Şarkıyı söylediğini hiç duymadık.
Onu asla tekrar görmeyeceğim.
- Seninle kişisel olarak hiç tanışmadım.
- Sizinle bizzat tanışmadım.
- Seninle hiç yüz yüze görüşmedim.
Hiç yurt dışında bulunmadım.
O, neredeyse hiç tv izlemez.
Hiç kimse onu övmez.
Yabancılarla asla konuşma.
Tom hiç hasta olmadı.
Bunu hiç istemedim.
Daha önce hiç Almanya'da bulunmadım.