Examples of using "Londynie" in a sentence and their turkish translations:
- O Londra'da yaşamaktadır.
- O, Londra'da yaşıyor.
Burası Londra.
Ben Londra'dayım.
O, Londra'da yaşıyor.
Londra'da iki hafta kaldık.
Londra'da çok sayıda park var.
Bell, Londra'da yaşamış, değil mi?
Londra'da birçok güzel park vardır.
Geçen ay Londra'daydım.
Jennifer ocaktan beri Londra'da çalışıyor.
Savaş başladığında Londra'da yaşıyordu.
Ben onunla ilk kez Londra'da karşılaştım.
Dan Londra'da bir otele giriş yaptı.
Londra'da yaşadığımda bir bankada çalışırdım.
Londra'dayken Mary ve John'a rastladım.
Londra'da bir ev satın aldığın doğru mu?
Yarın yaklaşık olarak bu saatte Londra'da olacağız.
O, Londra'da kalmaktan yararlandı ve İngilizcesini büyük ölçüde geliştirdi.
Onun Londra'da birlikte yaşadığı insanlar beni görmeye geliyorlar.
Üç oğlum var. Biri New Tork'ta ama diğerleri Londra'da.