Examples of using "Mieszka" in a sentence and their turkish translations:
Burada kim yaşıyor?
- O Londra'da yaşamaktadır.
- O, Londra'da yaşıyor.
Tom burada yaşamıyor mu?
O Yokohama'da yaşamaktadır.
O burada yaşıyor mu?
Nerede yaşıyorsunuz?
- O nerede yaşıyor?
- O nerede oturuyor?
- Yaşlı adam tek başına yaşıyor.
- Yaşlı adam yalnız yaşıyor.
- Yaşlı adam kendi başına yaşamaktadır.
O burada yaşıyor.
Tom burada yaşamıyor mu?
Tom burada tek başına yaşıyor.
O bilinmeyen bir yerde yaşıyor.
Ona nerede yaşadığını sordum.
Tokyo'nun banliyölerinde yaşıyor.
O, bize bitişik yaşıyor.
O, burada bir yerde yaşıyor.
O bir apartman dairesinde yaşıyor.
O, Londra'da yaşıyor.
O, Fas'ta yaşıyor.
O büyük bir evde yaşıyor.
Orada kimse yaşamıyor.
Tom üst katımda yaşıyor.
Tom sahile yakın yaşıyor.
Deden nerede yaşıyor?
Tom yakında yaşıyor.
O, Tokyo'da yaşıyor.
Bill denizin yanında yaşıyor.
O burada yapayalnız yaşıyor.
Marika şimdi nerede yaşıyor?
O, Kyoto'da yaşıyor.
Tom Avustralya'da yaşıyor.
Tom yandaki kapıda yaşıyor.
- Tom Mary'nin karşısındaki masada yaşar.
- Tom, Meryem'in yaşadığı sokağın karşı tarafında yaşıyor.
Tony Kobe'de yaşıyor.
Carol, Şikago'da yaşıyor.
Büyükannem tek başına yaşıyor.
Büyükannen nerede yaşıyor?
Onunla birlikte yaşar.
Libusza Poznań'da yaşıyor.
Onun nerede yaşadığını sordum.
Tom okyanusa yakın yaşıyor.
Thomas'ın nerede yaşadığını biliyorum.
O Yokohama'da yaşıyor.
Burada bir ayı yaşar.
- O burada mı yaşıyor?
- O burada yaşıyor mu?
Tek başına yaşamayı nasıl buluyorsun?
Bu onun yaşadığı evdir.
O artık burada oturmuyor.
O, bana onun nerede yaşadığını sordu.
Tom hala anne babasıyla yaşıyor.
O, okula çok yakın yaşıyor.
O artık burada yaşamıyor.
Benim mahallede yaşamaz.
O, New York'ta yaşar.
O, sarı evde yaşar.
- Erkek kardeşim Tokyo'da yaşıyor.
- Kardeşim Tokyo'da yaşıyor.
- Erkek kardeşim Tokyo'da oturuyor.
- Büyükannem köyde yaşıyor.
- Anneannem köyde yaşıyor.
- Babaannem köyde yaşıyor.
En iyi arkadaşın nerede yaşıyor?
- Bütün ömrü boyunca orada yaşadı.
- Ömrü orada geçti.
Kaçınız burada yaşıyor?
Mary'nin nerede yaşadığını bilmiyorum.
- Nerede yaşıyorsun?
- Nerede yaşıyorsunuz?
- Nerede yaşarsın?
- Nerede yaşarsınız?
John, New York'ta yaşar.
Kız kardeşim Yokohama yakınında yaşar.
Tom şu anda Boston'da yaşıyor.
Birsürü insan Tokyo'da yaşıyor.
Onun nerede yaşadığını biliyor musun?
O bu semtte yaşıyor.
O, artık orada yaşamıyor.
Benim ailem de burada oturuyor.
Tom'un ailesi Boston'da yaşıyor.
Tom Mary'ye nerede yaşadığı sordu.
Tom bir kamp arabasında yaşıyor.
Tom sınırdan otuz mil uzakta yaşıyor.
yetimhane gibi kurumlarda yaşıyor,
Teyzem New York'ta yaşıyor.
Bu arada, o nerede oturuyor?
Amcam New York'ta yaşıyor.
- Nerede yaşadığına dair hiçbir fikrim yok.
- Onun nerede yaşadığı hakkında fikrim yok.
Artık burada hiç kimse yaşamıyor.
Tom Boston'un güney kesiminde yaşıyor.
- Osaka'da yaşayan bir teyzem var.
- Osaka'da yaşayan bir halam var.
O evde kimse yaşamıyor.
O İngiliz ama Hindistan'da oturuyor.
Tom'un nerede yaşadığını öğrenmeye çalışacağım.
Tom'un nerede yaşadığından emin değilim.
Kocası şimdi Tokyo'da yaşıyor.
Boston'da yaşayan bir arkadaşım var.
Mary benim mahallemde yaşamıyor.
Amcam New York'ta yaşıyor.
- Amcam okulun yakınında yaşıyor.
- Dayım okulun yakınında yaşıyor.
Japonya'da yaşayan çok Brezilyalı var mı?
Bu, amcamın yaşadığı evdir.
Benimkinden daha uzak altı evde yaşar.
Arkadaşım bu evde yaşamaktadır.