Translation of "Kotiki" in Turkish

Kotiki są zwinniejsze.

Foklar daha atik.

Ale nie tylko kotiki tu polują.

Fakat buradaki tek avcılar foklar değil.

Niedoświadczone młode kotiki to łatwe cele.

Deneyimsiz fok yavruları kolay hedef.

Ale w końcu pozostałe kotiki muszą znaleźć pokarm.

Ama bir noktadan sonra, fokların geri kalanları da beslenmek zorunda.

W którym żarłacze polują na kotiki, wykorzystując sztuczne oświetlenie.

yapay ışık eşliğinde fok avladığının bilindiği dünyadaki tek yer.

Po zapadnięciu zmroku kotiki powinny mieć większe szanse na przemknięcie obok.

Karanlık çökünce... ...fokların görülmeden geçme şansının artması gerekir.

Poza zasięgiem świateł miasta, na otwartym, ciemnym oceanie, kotiki są bezpieczniejsze.

Şehrin ışıklarını geride bırakıp karanlık açık okyanusa ulaşan kürklü foklar artık daha güvende.

Gdy zachodzi słońce, ryby, na które polują kotiki, podnoszą się z głębin.

Güneş batıyor. Fokların avladığı balıklar derinlerden yukarı çıkıyor.

By dotrzeć do ryb na drugim końcu zatoki, kotiki muszą przepłynąć kanał.

Körfezin ucundaki balıklara erişmek için... ...derin bir kanal geçmeleri gerek.