Examples of using "Polują" in a sentence and their turkish translations:
Bu şekilde av indirecek kadar akrobatik az yırtıcı vardır.
Fakat buradaki tek avcılar foklar değil.
Onu avlayan bir sürü yırtıcı tür var.
Çitaların karanlıkta avlanabileceğine çok az kişi inanırdı.
Fakat bu minik canavarlar genelde birbirlerini avlar.
Yapay ışıktan faydalanan köpek balıkları, gece geç saatlere kadar avlanabiliyor.
yapay ışık eşliğinde fok avladığının bilindiği dünyadaki tek yer.
Sürüler hâlinde avlanır ve yaşarlar. Çok tehlikeli rakiplerdir.
Güneş batıyor. Fokların avladığı balıklar derinlerden yukarı çıkıyor.