Examples of using "Muszą" in a sentence and their turkish translations:
Denemeye devam etmeliler.
Onlar cezalandırılmalı.
Seni sevmeliler.
Onlar onu sevmeli.
Onlar su içmek zorundalar.
- Onlar ölmek zorunda.
- Ölmeliler.
Buradan alınmam gerek.
Yenidoğanı korumaları gerek.
İnsanlar kurallara uymak zorundadır.
İnsanlar nefret etmeyi durdurmalı.
Onlar cevap vermek zorunda değil.
Onlar peşin ödemek zorunda.
Tabii yakalayabilirse.
Onlar başka duyularına güvenmelidir.
Yalancılar iyi bir hafızaya sahip olmalıdırlar.
Şehirde bir daire bulmak zorundalar.
Onlar onu yapmak zorunda mı?
Karmaşık yaşamın ortaya çıkışı.
İkisini de doyuran avları anne indiriyor.
Elbette üstesinden gelmeleri gereken devasa engeller var
Yırtıcılar, avlarını alt etmenin karmaşık yollarını bulmak için evrimleşmek durumunda.
Bir kapı ya kapalı ya da açık olmalı.
Onlar bugün okula gitmek zorunda değiller.
Tom ve Mary şimdiye kadar evlenmiş olmalı.
Tom and Mary bugün birlikte mutlu olmamalılar.
Koşullar doğru olmalı. Hava durumu şu anda biraz sakin.
ve sonuçlarıyla yaşayan insanların hikayeleri.
Ama bir noktadan sonra, fokların geri kalanları da beslenmek zorunda.
Bu da her gece 20.000'den fazla kalori almak demek.
Yavrularını 24 saat beslemek zorunda.
Şehirde başarılı olmak için... ...hayvanların caddelerde dolaşmayı öğrenmesi gerekir.
Ama yılın bu vakti... ...geceyle yüzleşmek zorundalar.
Birleşik Devletler'de öğrenciler toz toprak içinde oturmak zorunda değiller.
Bu giysiler kirli ve yıkanması gerekir.
Bununla birlikte hepsinin evinde silah olmak zorunda.
Daha fazla ödemeye hazırlıklı olmalılar.
Kışı atlatabilmek için vücut ağırlıklarını üçte bir arttırmaları gerek.
vücudumuzda maruz kaldıkları koşulları çok temsil etmiyordu.
- Kilo kaybetmeye ihtiyacı olan ben değilim.
- Kilo vermesi gereken kişi ben değilim.
Geceden sağ çıkabilmek için en ufakları bile bu yolu kat etmeli.
Cumhurbaşkanı önemli şeyler yapmalı, bununla uğraşmamalı.
yapmaları gereken ilk şey eşlerini ve ailelerini davaya dâhil etmektir.
Onlar böyle saçmalıklara inanmak için deli olmalılar
Sınıftaki herkes şiiri ezbere öğrenmek zorunda.
Tom ve Mary çocukların iyiliği için evli kalmak zorundalar.
Ebeveynler bildirim yapılmaksızın değiştirilen şartları kabul etmek zorunda.
Körfezin ucundaki balıklara erişmek için... ...derin bir kanal geçmeleri gerek.
Önlerinde çok zor bir yol var. Ama stratejileri böyle. Hızlı yaşa, genç öl.
Bu ağların arasında yaşayan örümceklerin de beslenmesi gerekir. Kim bilir burada ne bulacağız?
Gündüzleri uzun yol gitmek bu yeni doğmuş yavru için çok zor. Hava serinken olabildiğince yol almalılar.
18 yaşından 30 yaşına kadar her yılın bir ayını ordu eğitimine ayırmak zorundalar.
Karanlığın hâkim olduğu saatlerde gidiş dönüş yapmak mümkün değil. Cesaret toplayıp ışığa göğüs germeliler.
Tekrar denemek zorundasınız.